Çantamda Ne Var?

Çocukluğundan beri uzun yol seyahatlerini severdi Meryem. 

Hele bir de yolun sonunda bayram kavuşmaları varsa… 

Dualarla yolunu gözleyen bir annesi,

Aman yavrum dikkat edin diye telkinler veren bir babası varsa…

Yolun sonunda, çocukluk anıları, onun gelişi için hazırlanmış hafif naftalin kokulu yatağı, sevdiği yemeklerle kurulmuş bayram sofraları varsa yolun çilesi Meryem’in gözünde küçülüyordu adeta.



Son hazırlıklarını da tamamladıktan sonra yola koyuldu. Bir taraftan hazırladığı yol şarkıları listesi kulağında çalarken, bir taraftan da dışarıyı seyrediyordu. Yolculuğun en keyifli yanı buydu onun için. Şehirler, kasabalar geçtiler. Doğayı bir film gibi izliyordu Meryem. Bulutlarla ağaçların yarışı, kuşların telaşlı uçuşu, yeşilin bin bir tonu ve rengarenk çiçekler… Kurumuş topraklar, ekilmiş bahçeler, yeşermiş fidanlar, kırılmış dallar gördü yollarda. “Hayat gibi!” dedi Meryem hafif sesli. “Gördüklerim tıpkı hayat gibi…” Bazen solar renkler, kurur topraklarımız, sert eser rüzgar kırılır dallarımız… Bazen de doğar güneş, canlanır renkler, kırıldığımız yerden yeniden doğarız…

Hayat yolculuğunun kısa fotoğraflarıydı sanki gördükleri. Bize uzun gelen hayatın aslında kısa geçiş dönemleri… 
Yeniden hatırladı… Hayatta hiçbir şeyin sonsuza kadar sürmediğini ve her şeyin geçiciliğini… 
  • Geçmez dediği acıların nasıl geçtiğini,
  • Gözyaşlarının yerini gülüşlerinin aldığını,
  • Dün çok istediği şeyin bugün çok da önemli olmadığını, 
  • Zorlukların yerini kolaylığa bıraktığını… Yeniden hatırladı…


Peki hayat yolculuğundaki hazırlığım neydi?

Ya da bir hazırlığım var mıydı bu yol için?

3-5 günlük kısa bir tatil için yaptığı hazırlığı düşünerek kendine bu soruları sordu Meryem. Çünkü bu yolculuğunu kolaylaştırmak için bir sürü hazırlık yapmıştı.

Ama hayatın da aslında bir yolculuk olduğunu ve hazırlık gerektiğini unutalı uzun zaman olmuştu…

İnişli çıkışlıydı hayat da bazen patika yollar, bazen asfalttı… Bazen hızlı bazen yavaştı…

Zorluğun da kolaylığın da bir hazırlığı olmalıydı o zaman.


Çantamda ne var?

Bazı şeyler değişken olabilir elbette ama her yolcunun çantasında olmazsa olmaz şeyler vardır.

Hayatla mücadele etmek için,

Sabır var mıydı çantasında? 

En son ne zaman şükretmişti mesela?

Ya da umut

Her yolculuğun sonunda kavuşmaya dair bir umut vardır… Umudunu kaybedenin yolculuğu da biter… Peki çantasında umut var mıydı Meryem’in?

Otobüsün camından bakarken gördüğü çiçekler geldi aklına. Yolu güzelleştiren çiçekler… 

“Ben yolumu güzelleştirmek için ne yapıyorum? Benim yolumu güzelleştiren çiçeklerim var mı?” diye sormaya devam etti sorularını. 

İşinde de hayatında da tam bir görev insanıydı Meryem. Yap denilen her şeyi yapardı. Ama yaptığı işi güzelleştirmek hiç aklına gelmemişti daha önce. Yemeği ısıttığı tencerede yiyen biri olarak bunları düşünmek bile canını acıtıyordu. Ne vardı sanki ha tabakta yemiş ha tencerede…

Bir yanı bunları söylese de bir yanı gerçeği görmede cesaretliydi Meryem’in. 

Güzelleştirmeliydi gittiği her yeri… Kuru otların içinde yeşertmeliydi çiçekleri… 

Ona ilham olan çiçekler gibi, kim bilir belki onun çiçekleri de başka birine ilham olurdu…



Tatlı bir heyecanla çantasını karıştırıp bir not defteri çıkardı Meryem. 

Ve bir başlık attı:

“Büyük yolculuk listesi”

İlk dört başlığı şimdiden hazırdı; 

  • Sabır
  • Şükür
  • Umut
  • Güzelleştirmek

“Şimdi hayat yolculuğumun çantasını yeniden hazırlama vakti.” dedi ve defteri kapatıp huzurla camdan dışarıyı seyretmeye devam etti… Hayatına atacağı rötuşları düşündü. En zor anında verdiği tepkileri, sahip olduğu her şeyi, olmaz dediği ama gerçekleşen hayallerini ve toplamda hayatını güzelleştirmenin püf noktalarını zihninden geçirdi… Pencerede akan her görüntü listesini detaylandırması için vardı sanki!


   &

 Deneyimsel Tasarım Öğretisi tutarlı, uygulanabilir, anlaşılabilir, faydalı bilgilerle hayatımızı kolaylaştırmamızı sağlar. Bu bilgilerle insan ailesiyle, arkadaşlarıyla çocuğuyla nasıl daha iyi bir ilişki kurabilir, eşiyle nasıl mutlu olabilir, patronuyla iş arkadaşıyla, müşterisiyle nasıl daha etkili bir iletişim kurabiliri öğrenir.


"İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğundan beri, 

En büyük dostu ve düşmanı hiç değişmedi. 

Aynadaki kişi...

Tek başına neler yapabileceğini keşfet!" 

Yahya Hamurcu




















Yorumlar

  1. Çok güzel bir hatırlatıcı oldu. Elineze sağlık. Hayat yolculığumuzda çantamıza bizi nihai amaca ulaştıracakları almak dileğiyle.

    YanıtlaSil
  2. Yazılarını keyifle takip ettiğim bir blog :)

    YanıtlaSil
  3. Mutlu Ökegil23 Nisan 2024 14:32

    Ne kadar da farkındalık oluşturan bir yazı olmuş. İnsan 3-5 günlük yolculuğun bile her dakikasını hesap ederken, hayatın da bir yolculuk olduğunu unutup dakikalarını kendine fayda vermeyen ve toplamını güzelleştirmeyen şeylerle nasıl da heba edebiliyor…
    Kaleminize sağlık hocam 🌸🖊️

    YanıtlaSil
  4. Şunu farkettim... Insanın boyle faydalı düşüncelere daldığı yerlerden biri de kendi kendine kaldığı ve durduğu anlar... Yapacak hiçbirsey yok ve beklemek zorundasın... sanırım o zaman düşünmeye de vakit kalıyor... Ne kadar da az düşünüyoruz sanki?! Elinize sağlık

    YanıtlaSil
  5. Elinize sağlık

    YanıtlaSil
  6. Elinize sağlık

    YanıtlaSil
  7. Çiçek gibi güzelleştiren olmak.. :)

    YanıtlaSil
  8. Ellerinize sağlık çok keyifli ve çok etkileyici bir yazı olmuş.. düşündürten ve bu hayatta aslında bir yolcu olduğumuzu hatırlatan..

    YanıtlaSil

Yorum Gönder