Okuldan çıkınca arkadaşları: “Kadir, hadi sinemaya gidiyoruz, yeni bir film vizyona girmiş. Sen de gel bizimle.” deyince Kadir de “Benim işim var, gelemem, siz gidin.” diye cevap verdi. Aslında Kadir’in oraya gidecek ne parası ne de zamanı vardı. Eve uğramadan koşa koşa manifatura dükkânına geldi. Anahtar bir türlü kapının kilidini açmıyordu. Dükkâna bitişik olan Kunduracı Mehmet dedi ki: “Artık bu dükkân sizin değil, annen başka birisine sattı.” Dünyası başına yıkılmıştı Kadir’in.
Kadir liseye gidiyordu Edebiyat Öğretmeni bir gün “Büyük insanların mutlaka öncesinde büyük hedefleri olmuştur, ona göre de çalışıp sebebini oluşturmuşlardır.” demişti. Bu söz günlerce zihninde döndü ve o da karar verdi. O küçük kasabada kalmak ona göre değildi. Büyük işler yapmak istiyordu. Onun için küçük küçük hedefler koymaya başladı.
Ama bir gün babası aniden ölünce hayalleri yıkıldı. Çünkü evin ilk erkek çocuğuydu ve evi geçindirmek için baba mesleğini devam ettirmesi gerektiğini düşünüyordu. Annesi dükkânı satınca onu da yapamaz hale geldi.
Şimdi nasıl okuyacaktı?
Nasıl hedefine ulaşacaktı?
İnsan eğer ki bu hayatta hedef koyduysa o hedefe giderken sebeplerini oluşturabilir.
Bir kapı kapandığında başka bir kapıyı aralamak için sebebine odaklanabilir.
Kadir de öyle yaptı. Madem burada kapı kapandı, başka bir kapıyı aralamak için sebebine odaklandı. “Ne yapabilirim?” diye düşündü.
Büyük şehirde yaşayan akrabalarından annesinin kuzeni Hasan dayısı vardı. Ona durumunu ve isteğini açık bir şekilde mektupta yazdı. Hasan dayısından da olumlu cevap yazılı mektup gelince Kadir’in dünyası aydınlandı. Kadir bundan sonra dört elle derslerine ve üniversite sınavına çalışmaya başladı. Hatta Hasan dayısı kasabada bulamayabilir diye ona test kitapları yolladı. Kadir onları da çözüyordu. Çözemediğini hocalarıyla görüşerek çözebilir hale geldi.
O sene Kadir sınavda yüksek puan alarak istediği üniversiteyi kazandı. Hasan dayısının yanına gitti. Aslında utangaç bir insandı Kadir. Evlerinde kalmak istemiyordu. Hasan dayısı onun tavırlarından anlamıştı, okula yakın bir yurtta kalacak şekilde kaydını yaptırdı. Artık Kadir için yükün çoğu gitmişti. Sadece 4 yıl boyunca harçlık ve okul masrafları kalmıştı. Şehirde çeşitli vakıf ve dernekler okulda okuyan çocuklara burs veriyordu. Hasan dayısı ile birlikte o derneklere ve vakıflara gittiler. Onlardan da belli bir miktar burs sözü aldılar. Hasan dayısı baktı ki Kadir azimli bir çocuk hafta sonları çalışabileceği iş de ayarladı.
İnsan ne kadar çabalıyorsa, kendi yapması gereken sebeplere odaklanıyorsa kapılar da bir o kadar açılıyordu.
Seneler sonra annesinin neden dükkânı sattığını anladı. Eğer ki orada çalışmış olsaydı o büyük hedefi için çalışma azmi kalmayacaktı. Elindekiyle yetinecekti. Günlük 2 veya 3 metre bez satacaktı. Büyük hedefine ulaşabilmesi için annesi aslında bir kapı açmıştı. Böylelikle büyük şehirde yaşayan akrabasıyla iletişime geçti. Onların vesilesiyle başka insanlar tanıdı ve hedefine götürecek insanlarla ilişki kurdu. Böylelikle hayat Kadir’i şu andaki konumuna hazırlamış oldu. Şartlar bunu gerektirdi.
Her olumsuz olarak görünen şey aslında insanın faydasına olabiliyordu. Kadir bunu artık bu yaşında çok rahat görebiliyordu. Evet, o sıradan işler yapacak biri değildi. Hayatta önemli işler yapacak bir görevi vardı. İşte o görevi yapabilmek için de o küçük kasabadan çıkması gerekiyordu.
Hayatta insanın hareket edebilmesi için o konuda bir açlığının olması gerekir. İnsan açlığı olan yerde düşünür, çözüm üretir ve marifetlenir. Bu yüzden kişinin kendi açlığını da karşısındakinin açlığını da deşifre etmesi gerekir.
Bazen insan kendisinde hedefine yönelik açlık oluşturur. Bazen ise hayat o kişiyi bir konuda aç bırakır, harekete geçsin diye…
İşte Kadir’in yaşadığı da tam olarak buydu.
&
Deneyimsel Tasarım Öğretisi tutarlı, uygulanabilir, anlaşılabilir, faydalı bilgilerle hayatımızı kolaylaştırmamızı sağlar. Bu bilgilerle insan ailesiyle, arkadaşlarıyla çocuğuyla nasıl daha iyi bir ilişki kurabilir, eşiyle nasıl mutlu olabilir, patronuyla iş arkadaşıyla, müşterisiyle nasıl daha etkili bir iletişim kurabilir öğrenir.
Anda bize olumsuz görünen şeyler toplamda faydamızadır ve o andaki acı insanı hayatta diri ve güçlü kılar…
YanıtlaSilKaleminize sağlık hocam 🌸
Açlık ve hareket ilişkisini çok güzel açıklayan bir yazı olmuş elinize sağlık
YanıtlaSilAzimli olmak mı? Hırslı olmak mı?
YanıtlaSilHedefe giderken sebebe sımsıkı sarılanlardan olmak dileği ile... Kaleminize sağlık...
YanıtlaSil