Hayat Dur, Ben Bir Şeyler Yapacağım!

Zeynep derin bir oh, çekti kendini servisten içeri attığında! ”Valla şöyle biraz zamanım olsa neler neler yaparım. Hep koşturmaca, hep koşturmaca...İngilizceyi geliştirip yanına bir dil daha eklerim valla. El yeteneğim de iyi benim. Resim, yok yok seramik yapabilirim. Sonra onları güzelce satarım bir de!

                                                                           

Küçük bir sosyal internet hesabı bu işi görür herhalde. Öyle çok büyük bir şey değil, kendime kadar. Annemi de kaç gündür görmüyorum.  Off, ne ara gideceğim şu kadına? Her gün annemi ziyaret ederim zamanım olsa. En son ne zaman tiyatro sinema ya da müzeye gittiğimi hatırlamıyorum bile... Her hafta bir müze ziyaret ederim. Sonra tiyatrolar benden sorulur hale gelir.” diye düşündü koltuğa otururken.

Böyle düşünmeye başlayınca ipin ucunu kaçırırdı Zeynep. Hep yapamadıklarını ve aslında yapmak istediklerini sıralardı yol boyu. Sonra herkes neden yüzün düşük Zeynep hayırdır, diye sorup dururdu. Anaokulunda yarım gün öğretmenlik yapıyordu Zeynep. Hep boş bir zaman arardı hayalleri için.                                             

                                                                                     


                                                                            

Oysa ‘’Boşluğun olduğu yerde hiçbir yere yükselemez insan. Hayat bizim neye rağmen ne yaptığımıza bakar.’’ Zamanım olmazken neler yaptığımdır beni ilerleten ve güçlendiren.
Ablası Zehra ondan farklıydı. 4 kardeşin ilkiydi. Annesi çalıştığı için tüm kardeşlerden o sorumluydu tüm çocukluğu boyunca. Daha ben kimim diyemeden Zeynep’e annelik etmişti mecburiyetten. Babasının doğu tayinleri sırasında doğmuştu Zeynep. Kimseyi tanımıyorlardı Hatay’da. Sokakta oynamak televizyonun karşısında çimlenmek gibi zamanı olmamıştı kardeşleri ile ilgilenmekten. Annesi zorla bir yemek yetiştirse de ısıtması, yedirmesi ve kaldırması hep onun sorumluluğundaydı. Sorumluluğunda olmasa ne olacak O yapmasa yapabilecek kimse de yoktu. 14 yaşındayken yaptığı sarmalar annesinin sarmaları ile yarışıyordu. Tüm kardeşlerle ders çalıştığı için olsa gerek sınav notları hep yüksek olurdu. Tercih değil zorunluluk olmuştu.
Şimdi de adı sayılır bir şirkette müdür olmuştu. Evi idare etmek, yemek yapmak, çocuklar ve beraberinde çalışmak zor gelmiyordu ona. Bu konularda maharetli olmuştu.
  
                                                                                


Boş zamanının, daha uygun bir ortamın olmasını beklemedi hiç harekete geçmek için. “Yapılması gerekiyorsa yapılması gerekiyordur,” olmuştu hayat mottosu. Hayatla kavga etmek, ona vermediklerine bakmak yerine olanı hızla kabul edip onunla dans ederek devam etti o çocukluk günlerinden beri.

Peki ya biz hangisini seçiyoruz? Hayatın vermediklerine sayıklanıp daha rahat zamanlara mı erteliyoruz hayatı ya da şimdiki zamanda elimden gelenin en iyisi ile başlıyor muyuz o hayalini kurduklarımıza?

&

 Deneyimsel Tasarım Öğretisi tutarlı, uygulanabilir, anlaşılabilir, faydalı bilgilerle hayatımızı kolaylaştırmamızı sağlar. Bu bilgilerle insan ailesiyle, arkadaşlarıyla çocuğuyla nasıl daha iyi bir ilişki kurabilir, eşiyle nasıl mutlu olabilir, patronuyla iş arkadaşıyla, müşterisiyle nasıl daha etkili bir iletişim kurabilir öğrenir.


"İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğundan beri, 

En büyük dostu ve düşmanı hiç değişmedi. 

Aynadaki kişi...

Tek başına neler yapabileceğini keşfet!" 

Yahya Hamurcu




























Yorumlar

  1. Emeğinize sağlık. Gerçekten insan şikayeti bırakıp yapacaklarına odaklansa çoğu mesele hallolacak.

    YanıtlaSil
  2. Devamı gelir umarım, çok güzel ve derin bir yazı olmuş... Kaleminize sağlık... :)

    YanıtlaSil
  3. Kaleminize sağlık ✨

    YanıtlaSil
  4. "Boşluğun olduğu yerde hiçbir yere yükselemez insan. Hayat bizim neye rağmen ne yaptığımıza bakar."
    Doğru bir söz...

    YanıtlaSil
  5. Elimde olan şu an yaptıklarım... şu anda ne kadar yapmam gerekenleri yapıyorum? ne kadar hedeflerime doğru yürüyorum? mesele bu... çoğumuzun yaşadığı bir konuya değinilmiş... kaleminize sağlık...

    YanıtlaSil
  6. Gülbin AVCI18 Mart 2025 08:13

    Basite disipline olup işe başlamak. Gerisi zaten geliyor. Emeğinize sağlık😊🌸

    YanıtlaSil

Yorum Gönder