Gerçek Zenginlik

İnsan tanımak, hayatın birçok alanında önemlidir. İş hayatında insanlarla dengeli ilişkiler kurabilmek, sosyal yaşamda sağlıklı ilişkiler kurabilmek, aile içerisinde birbirini anlayabilmek ve her şeyden öte insanın kendisini anlayabilmesi için insanı  tanımaya ihtiyacı vardır.

                                                                           

Çeşit çeşit çiçeğin, çeşit çeşit hayvanın, çeşit çeşit besinin olduğu bu dünya da insan tek tip bir canlı olabilir mi? Doğaya baktığımızda bir ağaç oksijen üretir, meyve verir, yeşildir ama hayatta kalıp, gelişebilmesi için toprağa ihtiyacı vardır. Topraksa kendinden bir o kadar farklıdır. Rengi, dokusu, kokusu her şeyiyle farklıdır. Sağladıkları faydalarda birbirinden farklıdır. Ama ağacın toprağa, toprağın ağaca ihtiyacı vardır. Birbirlerinin gelişimini desteklerler. Ağaç olmasaydı toprak erozyona uğrar ve heyelanlar meydana gelirdi, toprak olmasaydı da ağacın tutunacağı ve gelişeceği bir yer olmazdı. Doğada birbirinden bu kadar farklı ama birbirinin yaşamını bu kadar destekleyen bir denge var. İnsanlar da  doğadaki varlıklar gibi birbirinden farklıdır.                                                                               

                                                                              



Berna ve annesin birbirinden farklı olması gibi… Berna hayatında az ve öz eşyayla yaşamayı seven, eşya kalabalığı olduğunda hoşlanmayan birisi iken annesi Nurten de bir o kadar eşya olmayınca evi boş zanneden birisiydi. Berna ve annesi fazla eşya yüzünden hep tartışır, Berna en azından işe yaramayanları atmak ister ama annesi engel olurdu. Annesinin salonunda ayrı ayrı köşeleri vardı. Fotoğraf köşesi, biblo köşesi, çiçek köşesi… Hepsinin yeri  ayrıydı. Öyle bir zaman gelmişti ki taşınmaları gerekiyordu. O güne kadar eşyalara elletmeyen, eksiltmeyen annesi kolileri yaparken epeyce yorulmuş, artık kalan eşyaları sığdıracak bir yer bulamamıştı. O gün kızına hak vermiş ve fazlalıklardan kurtulma kararı almıştı. Bunu yaparken de Berna’dan destek almıştı. Berna eşyaların fazlalarını bir kenara ayırırken, bir yandan da annesi için önemli olanları bir kenara koymuştu Böylelikle biraz Berna adım atmış, biraz annesi adım atmış ve farklı düşünmelerine rağmen o farklılığı yönetebilmişlerdi.
  
                                                                                


Birbirimizi tanıyamadığımızda farklılıklardan dolayı iletişim çatışmaları yaşarız. Bizden farklı olanlarla değil de bizimle benzer olanlarla iletişim kurmak isteriz. İş hayatında, arkadaş ortamında benzer olanlarla birlikte olmayı tercih etsek de peki ya ailemizde bunu yapabilir miyiz? Eşim, çocuğum, annem, babam ya da kardeşim benden farklı diye onları hayatımızdan çıkaramıyoruz. İnsanlar bizden farklı düşünebilir. “Kim lacivert araba alır ki?” diyorum. “Ya bende bir hata var ya da onda bir hata var?” diye düşünüyorum. Lacivert arabası olana ya da lacivert arabayı beğenene gıcık oluyorum. İnsanlar bana gıcıklığına öyle davranıyor zannediyorum. Oysa insanların nasıl yaradılıştan parmak izleri birbirinden farklı, hayata bakışları, aldıkları kararlarda parmak izleri gibi birbirinden farklıdır. Bu farklılıklar ne tartışmaya sebeptir, ne de kavgaya sebeptir. Ama sebep olduğu bir şey vardır. O da hayatın içerisinde gelişebilmemiz. İnsan farklı olandan ne kadar kaçmak istese de gelişmenin anahtarı oradadır. Farklılıklar insanı zenginleştirir.  İnsan da farkılıkları sorun olarak görmeden onlarla kendisini zenginleştirmeye başladığında daha kaliteli iletişimler ve daha kaliteli ilişkiler kurmaya başlar.


&

 Deneyimsel Tasarım Öğretisi tutarlı, uygulanabilir, anlaşılabilir, faydalı bilgilerle hayatımızı kolaylaştırmamızı sağlar. Bu bilgilerle insan ailesiyle, arkadaşlarıyla çocuğuyla nasıl daha iyi bir ilişki kurabilir, eşiyle nasıl mutlu olabilir, patronuyla iş arkadaşıyla, müşterisiyle nasıl daha etkili bir iletişim kurabilir öğrenir.


"İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğundan beri, 

En büyük dostu ve düşmanı hiç değişmedi. 

Aynadaki kişi...

Tek başına neler yapabileceğini keşfet!" 

Yahya Hamurcu

























Yorumlar