Mutlu Kalma Rehberi

Elif hayatının bu dönemini hayal kırıklığı olarak adlandırabilirdi. Çünkü bu ay beklediği şeylerin çoğu gerçekleşmemişti. Bu yüzden günlerini bir şeylere şikâyet ederek geçirdiğini hissediyordu.

Bu durumun çözülmesi gerektiğinin farkındaydı ancak beklediği şeylerin hepsini kendisinin bir hakkı olarak gördüğü için bir şeyler beklemesini hatalı bulmuyordu. İnsan problemi baktığı yerlerde görür ve kendine bakmak aklına gelmez. Bu yüzden problemlerin sebebini başkaları olarak görür.

                                            

Elif’in güzel giden bir ilişkisi vardı. Ve bu ay birinci yıllarına girmişlerdi. Elif bu ay içinde her görüşmelerine herhangi bir hediyeyle karşılaşmayı bekleyerek gitmişti. Halbuki 1 ay önceden yıldönümü için beklentisi olduğuna dair işaretler vermişti. Erkek arkadaşı nasıl bunları anlamamış ve yıl dönümlerini nasıl bir kutlamaya layık görmemişti?

Ayrıca bu ay iş yerinde mesailere kalmış, birilerinden fazla çalışmıştı. Ancak patronu beklentisinin çok altında bir prim vermişti. Bu zamanda mesaiye kalmak hiç kolay değildi, mesaiye kalanlara normalden fazla ödeme yapılması gerekmez miydi?

Bir de üstüne annesi, evdeki işlerde ona elinden geldiği kadar yardım etmeye çalışsa da hiç teşekkür etmez hale gelmişti. Elif’e göre evdeki işler annesinin sorumluluğundaydı ve evde yaptığı her iş annesine bir ikramdı. İkrama da teşekkür edilmesi gerekirdi…

İnsan bu hayatta beklentisini nereye yerleştirdiğine dikkat etmeli, aksi takdirde hayal kırıklığı yaşaması kaçınılmaz olur. Bizler bu hayatta yalnızca kendimizden sorumluyuz. Başkalarının tepki ve davranışlarını değiştirme hakkımız yok. Bu yüzden yalnızca kendi tepki ve davranışlarımızı geliştirmeye odaklanmalıyız.

                                                                                                                                            

                                                                                   

Elif’in karşısında bir arkadaşı bu cümleleri ona kurmaya başladığında kendisinde bir pişmanlık duymaya başladığını hissetti. Hayatının çoğunu başkalarının tepki ve davranışlarını kontrol etmeye çalışarak geçirmişti. Bu nedenle kendini sürekli yorgun hissettiğini yeni fark ediyordu. Daha kendinde memnun olmadığı onlarca davranışı değiştiremezken başkalarının yanlışlarını düzeltmeye çalışır hale gelmişti. Bunun nafile bir çaba olduğunu arkadaşı bu cümleleri söyleyince anlamıştı.

İnsan beklentisini kendine yerleştirmediği sürece mutlu olması zordur…İnsanların kendi hayatlarında nasıl sınavlar verdiğini, nelerle uğraştığını tam olarak bilemeyiz. Bu yüzden her türlü beklentimizi karşılamalarını beklememiz adaletli olmaz. İnsan adaletli algıdan uzaklaşmaya başladığında aldığı sonuçlardan rahatsızlık duymaya başlar. Bu da onu çıkmaz bir sokakta hissettirir.

Elif erkek arkadaşına, patronuna ve ailesine adaletsiz davranmış olabilir miydi? Gerçekten de herkes Elif’in beklentisine göre mi hareket etmeliydi?

Aslında Elif, problemlerin kendi aşırı isteklerinden kaynaklandığının yeni farkına varıyordu. İsteklerini düşünüp kontrol altına almaya başladıkça bilincinin daha fazla açıldığını hissetti.

Erkek arkadaşı birkaç aydır borç ödemeye ve evlilik hazırlıkları için altın biriktirmeye gayret ediyordu. Buna rağmen yıl dönümlerine denk gelen hafta boyunca bir yerlere gidip gezmişler güzel anılar biriktirmişlerdi. Elif bunları düşündükçe “Nasıl da silmişim tüm güzel şeyleri ve eksik olan bir hediyeye takılmışım?” diyordu. İnsan istekleri çok yoğun olduğunda hayatındaki olumlu alanları da görememeye başlar. Şimdi anlıyordu ki erkek arkadaşı aslında onunla her gün hediye niteliğinde anılar biriktirmek istemişti.

                                                                             

                                                                                      

Konu iş yerine geldiğindeyse Elif’in göz ardı ettiği şey en yeni eleman olmasıydı. Aslında hayatın her sürecinde başlangıçta bir miktar zorluk yaşamamız normaldir. Elif yanlış yaptığı işleri telafi etmek amacıyla mesaiye kalmış aslında kendi yapması gerekeni yerine getirmişti. Buna rağmen patronu kaldığı mesailerin bir kısmı için kendisine prim vermeyi kabul etmişti.

Elif isteklerinin ve beklentilerinin onun bu denli gerçekleri görmesine engel olduğunu fark edince çok şaşırmıştı.

Kendi kendine bu sohbetin adı “’Mutlu Kalma Rehberi’ olabilir.” dedi. Çünkü insanın beklentiyi bilmeden mutlu kalması çok zordu.

 

    &

 Deneyimsel Tasarım Öğretisi tutarlı, uygulanabilir, anlaşılabilir, faydalı bilgilerle hayatımızı kolaylaştırmamızı sağlar. Bu bilgilerle insan ailesiyle, arkadaşlarıyla çocuğuyla nasıl daha iyi bir ilişki kurabilir, eşiyle nasıl mutlu olabilir, patronuyla iş arkadaşıyla, müşterisiyle nasıl daha etkili bir iletişim kurabiliri öğrenir.

"İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğundan beri, 

En büyük dostu ve düşmanı hiç değişmedi. 

Aynadaki kişi...

Tek başına neler yapabileceğini keşfet!" 

Yahya Hamurcu