Konfor alanından çıkmadın diye rahatta mısın?

Ahu kendi halinde bir ev hanımıydı. Etliye sütlüye karışmaz. Günlere çağrılırsa gider, çağırılmazsa gitmezdi. Kimsenin arkasından konuşmaz, kötü söz söylemez, kimsenin imkanlarını kıskanmazdı. Kimseye bir zararı yoktu ama birilerine fayda verdiği de pek söylenemezdi!

Kendi işinde, gücündeydi. Zayıf bünyesi el verdikçe evini temizler, yemeğini yapar, çamaşırlarını yıkardı. Biraz titiz olduğu da söylenebilirdi. Kirli çamaşır sepeti boşalmadan misafir çağıramazdı mesela. Pantolonları sadece pantolonlarla yıkar, t-shirtleri sadece t-shirtlerle, gömlekleri de sadece gömleklerle yıkardı. Eli de yavaş olduğu, sağlığı da pek el vermediği için işi hiç bitmezdi. İşleri bitiremediği için de kendini geliştirmeye ve güçlendirmeye pek vakit harcayamıyordu! Gerçi dününden daha iyi olması gerektiğinin de farkında değildi ya!

                                       


Gençliğinden beri zayıf bünyeli ve genelde yorgun bir hali zaten vardı Ahu’nun.  Ama evlendikten sonra, hayatın bedeli arttıkça vücudu kaldıramaz olmuş ve sağlığı hayatını ciddi şekilde etkilemeye başlamıştı. Evlenir evlenmez hamile kalmış ve çok zor bir hamilelik geçirmişti. Başlarda sürekli kusmuş bir şey yiyememiş, sonlara doğru kasıklarına ağırlık binmiş, kasları da zayıf olduğu için bebeği taşıyamamış ve kasıklarının ağrısından ayakta duramaz olmuştu. Böylelikle hamileliğinin son 3 ayını yatarak geçirmişti. Doğumdan sonra da ayağa kalkması 1-2 senesini almış, kendi kızının bakımıyla ilgilenememişti. Onu yıkayamamış, altını temizleyememiş, kıyafetlerini değiştirememiş, uyutamamıştı. Ev işleriyle ve kızının bakımıyla hep annesi ilgilenmişti.
Ahu bu durumdan muzdaripdi ve bir şeyler yapması gerektiğini biliyordu. Hayatını daha kaliteli yaşayabilmek için spor yapması ve beslenmesine dikkat etmesi gerekiyordu. Bunun farkındaydı ama kendince hep bahaneleri vardı. Bu ev çok rutubetli, hiç güneş görmüyor, bu evden bir taşınayım kendime ve sağlığıma odaklanacağım diyordu. Sonra taşınıyor, bu sefer, “eylül gelsin okullar açılsın kızı okula yazdırayım işte o zaman başlayacağım, şimdi başlarsam okullar açılınca düzenim bozulur” diyordu. Ahu 4 senedir kendince çok geçerli bahanelerinden dolayı spora başlayamıyordu.



Aslında işin özünde Ahu konfor alanından pek çıkmak istemiyordu. Bu yüzden her şeyi değiştirecek o ilk adımı atmaya zorlanıyordu. Kendisini toparlamak için ihtiyacı olan o bedeli ödemek istemiyordu ama hayat ona hiç bedel ödetmiyor muydu? Spora gidip gelirken veya beslenmesine dikkat ederken yaşayacağı acıyı çekmek istemiyordu ama hayat ona hiç acı çektirmiyor muydu?
Yoo gayette bedel ödüyor, acı çekiyordu ama bir hedef uğruna değil. Hastane hastane geziyor, bir sürü mide bulandıran ilaçlar kullanıyordu. Bel ağrısından yataktan kalkamadığı günler oluyordu. Kaç defa yemeğini acılar içinde pişirmişti. Soğanı doğrayıp oturuyor, sonra havucu doğruyor tekrar dinleniyordu. Kaçırdığı anılar da cabasıydı. Arkadaşlarının çağırdığı pikniklere, davetlere katılamıyordu bazen. Gidememenin üzüntüsünü içinde yaşıyordu. Eşi onu memleketine götürmek istiyor, o yolda rahatsızlanma korkusuyla uzun yola cesaret edemiyordu. Bunlar fark ettikleriydi ama hayatında kim bilir daha neler kaçırıyordu?



En nihayetinde her insan yoruluyordu, acı çekiyordu bu hayatta. Ya kendi seçtiği bedelleri ödeyerek ya da hayatın karşısına çıkardıklarını yaparak. Yani kimse konfor alanında istese de uzun süre kalamıyordu. Peki ya o halde, yorulacağı konuyu neden insan kendisi seçmesindi ki?

Bir hedef uğruna ödenen bedellere ihtiyacı vardı Ahu’nun. Konfor alanından çıkmaya. Dününden daha iyi olma çabasına. Hayatının kalitesini arttırmaya. O ilk adımı atmaya. Sağlıklı ve güçlü bir insan olmaya.
Peki ya ne zaman?
  • Ne zaman kesin kararlılıkla o ilk adımı atacaktı Ahu?
  • Artık yataktan hiç kalkamadığında mı?
  • Doktor tedavisi olmayacak bir hastalık teşhisi koyduğunda mı?
  • Kaybedecek hiçbir şeyi kalmadığında mı?
  • Yani yolun sonuna ulaştığında mı?
Umarım en kısa zamanda..

    &

 Deneyimsel Tasarım Öğretisi tutarlı, uygulanabilir, anlaşılabilir, faydalı bilgilerle hayatımızı kolaylaştırmamızı sağlar. Bu bilgilerle insan ailesiyle, arkadaşlarıyla çocuğuyla nasıl daha iyi bir ilişki kurabilir, eşiyle nasıl mutlu olabilir, patronuyla iş arkadaşıyla, müşterisiyle nasıl daha etkili bir iletişim kurabiliri öğrenir.


"İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğundan beri, 

En büyük dostu ve düşmanı hiç değişmedi. 

Aynadaki kişi...

Tek başına neler yapabileceğini keşfet!" 

Yahya Hamurcu





































Yorumlar

  1. Umarım Ahu en kısa zamanda o ilk adımı atar.. Kaleminize sağlık..

    YanıtlaSil
  2. Özgürüz_232 Ekim 2024 09:11

    Nerede bedel ödemek istersin.. insanın problemini, çekeceği acılarını tercih edebiliyor olması ne kıymetli... Doğru yerde bedel ödemek, doğru yerde keyifli acılarımızın olması dileğiyle... emeğinize sağlık

    YanıtlaSil
  3. Gülbin Avcı2 Ekim 2024 09:42

    Konfor alanlarımızı terk etmek bizi hayata karşı güçlendiriyor🌸 Emeğinize sağlık🌷

    YanıtlaSil
  4. İnsan bedelsiz bırakılmıyor bu hayatta. Sanki ödemezsek kaçabilecekmişiz gibi zannediyoruz, oysa ki kontrol dışı geliyor bu sefer de…

    YanıtlaSil
  5. Kas ağrısı vicdan ağrısından iyidir…

    YanıtlaSil
  6. İnsan rahatını bozamıyorsa, rahat insanı bozuyor… Emeklerinize sağlık 🌷

    YanıtlaSil
  7. Kaleminize sağlık ne kıymetli bi yazdı olmuş

    YanıtlaSil
  8. Harika bir yazı herkesten bir parça var içinde. Yapmak istemek yetmiyor ilk adımı hızlı ve kararlı atınca arkası da geliyor. Elinize sağlık..

    YanıtlaSil
  9. Bir ufak adım yetiyor bazen...
    Hayat bizden onu bekliyor ki o da destek çıkabilsin 🙂🌺

    YanıtlaSil
  10. Zorlanma kası da insanı da geliştiren şey, hatırlatici güzel bir yazı olmuş ;)

    YanıtlaSil
  11. İlk adım zorluğu diye bi şey var gerçekten.. bilen bilir :) sollar daha iyi bilir:)
    Kaleminize sağlık..

    YanıtlaSil
  12. Rahatlık büyük tuzak🙁

    YanıtlaSil
  13. Kaçtığımız her bedel istemediğimiz bedellerle karşımıza çıkıyor

    YanıtlaSil
  14. Gerçekten o ilk adımı atmadan kendini biraz zorlamadan birşey değişmiyor. Umarım daha fazla ertelemeden ilk adımı atar Ahu ve benzerleri...

    YanıtlaSil
  15. Konfor alanı zannettiğimiz, yanıldığımız yerler nereler... bunları gözden geçirip toparlamaya ihtiyacımız var. Umarım en kısa zamanda... Emeğinize sağlık 🌻

    YanıtlaSil
  16. Topuğu yerden kaldırmak esas mesele..

    YanıtlaSil
  17. Hepimizin konfor alanında oldugu yerler var gerçekten. Çıkabilmek dileğiyle

    YanıtlaSil
  18. Doğru yere bedel ödemek ve doğru şeylere cesaret göstermek... Bizi geliştiren, gerçek konfora ulaştıran hedefler belirlemek dileğiyle...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder