Bedava Peynir Fare Kapanında Olur!

Ümit’in anne ve babası ayrıldığında henüz ilkokula gidiyordu. Annesi dedesinin evine dönmüştü. Böylece babasıyla yaşamak zorunda kalmıştı. Babası ikinci evliliğini yapmış zamanla üç yeni kardeşi olmuştu. Üvey annesi kendisine iyi davranırdı ve birbirlerine alışmışlardı. Ancak babası ile üvey annesi de anlaşamamış ve ayrılmıştı. Üvey anne çocuklarını alıp başka bir şehre yerleşmişti. Kendisi de babasıyla çok anlaşamadığı için evden ayrılmak zorunda kalmıştı. Annesiz büyümüş bir çocuktu şimdi babası ile de arası kötüydü. Kendine hep ‘’güçlü olmam lazım’’ diye telkinlerde bulunurdu. Üniversiteyi yeni bitirmişti ancak iş bulmakta zorlanıyordu. Birkaç iş yerine girip çıkmış ufak tefek harçlıklarla geçiniyordu.

                                                               


Aklında dükkan açıp ticarete girme fikri oluşmuştu. Askerlik yaşı da gelmişti. Hem vatani görevimi yapar hem de para biriktiririm düşüncesiyle yedek astsubay olarak başvurusunu yaptı. Nihayet askerlik günleri başladı. Askerde giderleri de fazla olmadığı için para biriktirmeye de başlamıştı. Birkaç ay sonra devrem dediği bir arkadaşı telefonda bahis oynarken gözüne çarptı. Başlarda bu durum hiç ilgisini çekmedi çünkü bir hayali vardı. Kumar oynayıp birikimlerini riske atmak iyi bir fikir değildi.  Dükkan açacaktı, ticaret yapacaktı, evlenip aile kuracaktı.

Arkadaşı her seferinde onun yanında oynar 3 bin TL, 5 bin TL kazandığını söylerdi. Bir gün yine onun yanında oynarken 200 bin TL para kazandığını söyledi. Bir anda bu kadar yüklü bir para kazanmasına çok şaşırmıştı. ”Devrem sen bunu nasıl becerdin ya!” diyerek kaynağını sormuştu. Arkadaşı; “Ben hep böyle kazanıyorum” dedi. “Yarın izne çıktığımda araba bakacağım” dedi. Meğerse bir kumarcı kayıplarını asla söylemezmiş. Ümit bunu bilmiyordu. Arkadaşı Ümit’i orda zehirlemişti. Akşam arkadaşı Ümit’i kumar oynanan bir siteye üye yapmıştı. Para yüklemeyi bilmez etmezdi. Arkadaşına sordu o da yolu gösterdi. Bahis sitesine 5 bin TL yatırdı ve kaybetti. İçinden ‘’neyse boş ver kumar bana yaramıyor işte ‘’ dedi. Kafasını yastığa koydu ama uyuyamadı. “5 bin TL benim bir aylık giderim için ayırdığım paramdı nasıl verdim bu parayı” diye düşünüyordu.

Başka bir arkadaşı ondaki huzursuzluğu fark etti. Yanına gelerek neler olduğunu sordu. Ümit konuyu anlatınca “ Öyle 3- 5 bin TL ile zaten kazanamazsın!” dedi. Gariban Ümit ne bilsin. “Peki ne yapmam lazım?” diye sordu. “20 bin TL’den az parayla oynanmaz ki. Yüksek oranlarda parayla girenler ancak kazanıyor.’’ dedi. Ümit’in kanına girmişti. “Denerim” diyerek kendini tutamamış oynamış ve bu parayı da kaybetmişti.  Bunun üzerine çok üzülmüş hatta ağlamıştı. Gece boyunca “Ne hayallerle biriktirmiştim ben o parayı’’ diyerek kafası yastıkta düşünmüştü. Bir yandan da ‘’O parayı mutlaka geri almalıyım’’ diye hırslanmıştı.
                                                                                                   

Bu sefer 50 bin TL yatırdı ve 300 bin TL kazandı. Evet nihayet o ilk hazzı yaşamıştı. Sevinçten çıldırmış deli gibi gülüyordu. Bu onun durumundaki biri için mükemmel bir paraydı. Birkaç aylık maaşını bir günde kazanmıştı. Sonrasında ”Aslında o kazandığım 300 bin TL benim sonum oldu.  O sırada bağlandım kumara” diyecekti. O gün hem yedi hem içti hem yedirip içirdi. Keyfine diyecek yoktu. Kayıplarını fazlasıyla telafi etmişti. Aradan bir hafta geçmişti ”Artık ben bu işi öğrendim’’ diyerek tekrar oynadı ve 100 bin TL kaybetti. Stres olmuştu “Ne işin var kumarla, çık bu yoldan Ümit! ‘’ Demişti pişmanlıkla. Yok çıkamadı. Zehri almıştı bir kere. Bahis sitesine 200 bin TL daha attı. Hayalleri olan ne umutlarla askere gelmiş olan Ümit şimdi neler yapıyordu!

                                                                                   


Her kaybettiğinde kalbi sıkışıyor, kafasını duvarlara vuruyor, çocuk gibi ağlamaya başlıyordu. “Nasıl olurdu bu? Hani sistemi çözmüştüm, askerlik bitinceye kadar dükkan, ev, araba parasını kazanacaktım.  Şimdi ne oldu da kaybettim?” diyordu. Sonrasında kaybettiğini geri almak için yine oynuyordu. Maaşı yatar yatmaz siteye giriyor kaybetse bile durmadan tekrar yükleme yapıyordu. Her defasında “Bir daha oynamayacağım, benim dur noktam yok, tatmin olamıyorum” diye kendisine sözler veriyordu. Ama ne zaman internette gezerken birisinin kazandığı videoyu reklamı görse tekrar girip kaybediyordu.

O hedefi olan sakin insan gitmişti. Yerine telaşlı, aceleci ve kaygılı biri gelmişti. İçindeki mutluluk hayalleri yok olmuştu. Bir yıl boyunca tekrar kazanırım kayıplarımı telafi ederim diyerek oynamıştı. Fakat hiç kazanamamıştı.  Tabii o arada biriktirdiği tüm parası kumara gitmişti. Tezkeresini alınca elinde avucunda hiçbir şey kalmamıştı. Kısa bir serüvenin bedeli çok ağır olmuştu. Evlilik, iş yeri, ev, araba gibi birçok hedeften vazgeçmek zorunda kalmıştı. Peki şimdi ne yapacaktı?

Her şeye sıfırdan başlamak zorundaydı. Bir otelde resepsiyonist olarak işe başladı. Bir alışkanlık onu 3 yıl geriye götürmüştü. Beraber askerlik yaptığı arkadaşlarının kimisi evini, kimisi arabasını aldı, bir çoğu da evlendi. Kendisi ortada çulsuz olarak kaldı. Başını koyacak bir evi bile yoktu. Çalıştığı oteldeki müdürü babacan bir adamdı. Belli ki görmüş geçirmişti. Ümit’i de çok sevmişti.  Bir gün ‘’Neden evlenmiyorsun Ümit? diye sordu. Ümit yaşadıklarını bir bir anlatarak ”Şimdi kendimi nasıl affedeyim müdürüm?’’ diye sordu.  ”Kendime bunu neden yaptım, bilmiyorum’’ dedi.



Müdür duydukları karşısında çok üzülmüştü. ‘ Ümitciğim insanlar kısa yoldan zengin olmak için bedel ödemekten kaçıyor. Yanlış yollara sapabiliyor, bataklığa batabiliyorlar. Kumar siteleri önce biraz kazandırıp alıştırıyor sonrasındaysa hep onlar kazanıyor. Yani birileri insanların zaafından faydalanıp güzel ekmek yiyorlar. Unutma bir yerde kolay para kazanma vaadi varsa orada ürün sensin. Atalarımız boşuna bedava peynir fare kapanında olur dememişler. Sen zaten şu anda emek verdiğin bir işe başlamış bulunuyorsun. Kolay para kazanma hırsından böylelikle zamanla arınacaksın. Sadece görüştüğün arkadaşlarına dikkat et. Şu anda iş arkadaşların gayet iyi çocuklar. Hepsi emek vererek helalinden kazanma çabasında. Buraya ilk başladığındaki o mutsuz gergin, stresli olan ruh halin de değişti farkındaysan.’’ Dedi.

Ertesi sabah ümit traş olurken müdürün söylediklerini düşünüyordu. Aynada kendisine baktı. Artık aynada yüzüne bakabildiğini fark etti. Eskiden aynaya bakamıyor gözlerini kaçırıyordu. Aynaya bakarken ”bunu kendime niye yaptım yazıklar olsun bana’’ diye sayıkladığı günleri hatırladı. Evet son dönemlerde emek vererek, alın teri dökerek çalışıyordu. Artık bilinci açılmış ve sanki çabuk zengin olmak gibi bir derdi hiç olmamış gibiydi.

Çevresine, arkadaşlarına ”Sakın sakın kimseye uyup bedelsiz para kazanma hevesine düşmeyin! Ben kendimi rezil ettim, lütfen siz kendinizi rezil etmeyin! Bedava peynir fare kapanında olur. Kumar oynadığınız sürece her zaman kayıp yaşamaya mahkumsunuz. Yol yakınken uyanmak, yapacağınız en doğru şey olacaktır ’’ diyordu.
 

    &

 Deneyimsel Tasarım Öğretisi tutarlı, uygulanabilir, anlaşılabilir, faydalı bilgilerle hayatımızı kolaylaştırmamızı sağlar. Bu bilgilerle insan ailesiyle, arkadaşlarıyla çocuğuyla nasıl daha iyi bir ilişki kurabilir, eşiyle nasıl mutlu olabilir, patronuyla iş arkadaşıyla, müşterisiyle nasıl daha etkili bir iletişim kurabiliri öğrenir.


"İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğundan beri, 

En büyük dostu ve düşmanı hiç değişmedi. 

Aynadaki kişi...

Tek başına neler yapabileceğini keşfet!" 

Yahya Hamurcu




























Yorumlar

  1. Bedel... bedel... bedel...

    YanıtlaSil
  2. Gülbin Avcı6 Ekim 2024 08:33

    Soluksuz okuduğum bir yazı olmuş emeğinize sağlık ne de güzel anlatmışsınız🌸🌷

    YanıtlaSil
  3. Bir Tebessüm 🙂6 Ekim 2024 10:07

    Bağımlılığın her türü insanı geriye atıyor... .
    Keşke bağımlılıklar olmasa da böyle hikayeleri duymasak...

    Kaleminize sağlık.

    YanıtlaSil
  4. İnsan zamanını geçirdiği beş kişinin ortalaması ise bağımlılıklara giden yolda ilk dikkat edilmesi gerekenler yakınımızdakiler…

    YanıtlaSil
  5. Yolun başı hep bedellidir.. bedelsiz gitmeye çalışanlar böyle pişman olurlar.. kaleminize sağlık çok aydınlatıcı bir yazı olmuş..

    YanıtlaSil
  6. İnsan bedel ödemeden hiçbirşeyin sahibi olamaz yasasının özeti gibi olmuş :) Ne kadar da güzel bir ölçü. Bu güzel yazı için teşekkürler 🌼

    YanıtlaSil
  7. emeklerinize sağlık. güzel ve düşündürücü bir yazı...

    YanıtlaSil
  8. Bedelsiz gelen insana vermeye değil almaya gelir

    YanıtlaSil
  9. Niceleri aldandı niceleri en başından farkına vardı .. emeksiz yemek olmaz diye

    YanıtlaSil
  10. Kaleminize sağlık akıcı anlaşılır mesaj içerien bir yazı olmuş🌿

    YanıtlaSil

Yorum Gönder