Role Girmek

Perdenin ışıkları söndü, duvarlarda zaman zaman insanı iç algıdan çıkaran renkli geçişler, orijinal haline ulaştı, tek renge sabitlendi. Kırmızı rahat koltuklar görevlerini layıkıyla tamamladı, artık ayrılık vakti gelmişti. Salondaki kalabalık hemen hareketlendi, dalıp kalanlar olduğu gibi, bir an evvel çıkmak isteyenler de vardı.

Nuray ise öylece koltukta gömüldü kaldı, yerinden kalkamadı, gözlerini de açamadı bir süre… Çok ama çok etkilenmişti. Yakın arkadaşı Seda, Nuray’ın gelmesini bekliyordu. Onu koltukta öyle dalmış bir halde görünce şöyle dedi: “İyi misin? dedi, ne kadar etkileyiciydi değil mi?”

       

“Evet … “ diyebildi Nuray sadece… Nuray, olaylara farklı bakış açısı olan, irdeleyen, bir insandı bu nedenle Seda arkadaşına çok saygı duyardı. Mutlaka onun bu filmde benim düşünmediğim detaylarda çıkarımları olacaktır, diye düşündü…
Nuray, filmi izlerken, hem geçmişine hem geleceğine gitti, geldi. Sanki o salona hayatı kısa kısa anlarıyla sığıvermişti. Filmdeki sahneler değiştikçe, o ışıkların bir an kendisine yöneldiğini düşündü. Sahnede kendisini düşündü…
İnsanın sınırları üzerine ezber bozan bir senaryo, gerçek yaşam hikayesinden ilham alınarak kaleme alınmıştı. Zaten insan için en anlamlı olan, gerçekler değil midir? Hangi kurgu insana ait olsundu ki! İnsana yol aldıran, seviyesini yükselten sadece gerçekler değil midir?


Oysa son çeyrek yüzyılda insanlık, kendine ne kadar yabancılaştı. Sanki, öğrenecek her yeni şeyi zihnimize aldıkça özünden uzaklaşmıştı. İnsanın düşünce mesafesi, sevgisi, sabrı, tahammülü ne kadar sahi? Nasıl artar ve nasıl azalır? Kendimiz olmaktan korktuğumuz anlar var mı? Ve peki, olmadaki tek engel insanın kendisinden başka ne olabilir ki?
Nuray oyuncunun rolündeki güzel performansın etkisiyle, bu soruları sorarken buldu kendisini. Hayatımdaki rollerde performansım ne durumda, diye düşünmeye başlamıştı:
“Hangi rolleri ben seçtim, hangi roller bana verildi?”
Mesela hemşirelik mesleğini seçerken, istediği rol neydi? Hiç bunu düşünmediğini fark etti.  Oysa her seçimle biz bir rol de seçiyorduk aynı zamanda. Veya eşini seçerken, anne olduğunda veya birisinin evladı olarak, rollerimizin ne kadar farkındayız?

     

Her birimiz, o set ışıklarının üzerimize yöneldiğini düşünürsek:
“Evlat olmanın, hakkını verebiliyor muyum, iş veren olmanın, çalışan olmanın, komşuluğumun, anneliğin, babalığın, yöneticiliğin, öğretmenliğin, doktorluğun…. Yoksa daha role bile girememiş miyim?”
Zor mu geliyor yapılacaklar, eğer öyleyse durup bir düşünme vaktidir.
Sahne, insanın bulunduğu her ortamadır ve insanlar kendi sahnesinde her an bir sunum yaparlar. Peki insan sahnesinin, rolünün hakkını nasıl verir? Nasıl rolünü sahiplenir? Sinema filminde izlediği o çok etkilendiği roller gibi kendisi de rolünün hakkını verenler arasında olup iyi olanı yayarak hayata bir iz bırakabilir mi?

    &

 Deneyimsel Tasarım Öğretisi tutarlı, uygulanabilir, anlaşılabilir, faydalı bilgilerle hayatımızı kolaylaştırmamızı sağlar. Bu bilgilerle insan ailesiyle, arkadaşlarıyla çocuğuyla nasıl daha iyi bir ilişki kurabilir, eşiyle nasıl mutlu olabilir, patronuyla iş arkadaşıyla, müşterisiyle nasıl daha etkili bir iletişim kurabiliri öğrenir.


"İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğundan beri, 

En büyük dostu ve düşmanı hiç değişmedi. 

Aynadaki kişi...

Tek başına neler yapabileceğini keşfet!" 

Yahya Hamurcu
































Yorumlar

  1. Hayatımızda ki rollerimizin hakkını verebilmek dileği ile.. kaleminize sağlık..

    YanıtlaSil
  2. hatımızda rollerimizin farkında olup hakkını verebilenlerden oluruz umarım... öz ve insanı silkeleyen bir yazıydı, kaleminize sağlık...

    YanıtlaSil
  3. inşaAllah doğru rollere hızlı hameler yapalardan olabilelim :)

    YanıtlaSil
  4. Nurcan küçüksöz18 Eylül 2024 13:29

    Ellerinize sağlık
    Tüm mesele belki bulunduğu sahnenin, rolünün hakkını verebilme niyeti sonrası performans :))

    YanıtlaSil
  5. Kaleminize sağlık :)

    YanıtlaSil
  6. Sahnemde başrol isem rolumun hakkını vermeliyim değil mi?

    Hiç unutmayalım inşAllah, kaleminize sağlık…

    YanıtlaSil
  7. İnsanı düşündüren bir yazı en az sahnedeki film gibi:) doğru düşüncelerimizi davranışlara geçirmek nasip olsun💕

    YanıtlaSil
  8. “Hangi rolleri ben seçtim, hangi roller bana verildi?” Hakikaten, o rolleri ben mi seçtim? Seçtiysem hakkını verebiliyor muyum?
    Uzun uzun düşündüren bir yazı olmuş. Kaleminize sağlık...

    YanıtlaSil
  9. Rollünü kabullenen, sevgi ile yapıp hakkını verebilenlerden olmak nasib olsun...

    YanıtlaSil
  10. Her seçimle biz bir rol seçeriz aslında.. seçtiğimiz rollerin hakkını vermek dileğiyle.. kaleminize sağlık..

    YanıtlaSil
  11. Bir Düşünce27 Eylül 2024 10:52

    Daha neler var irdelemediğimiz... umarım o yolda olmanın hakkını verebiliriz :)

    YanıtlaSil
  12. Hayatta her an sahnede olduğunu bilerek hayata bakabilmek ve o rolün hakkını verebilmek ümidiyle 🌼

    YanıtlaSil
  13. İnsanın rollerinin hakkını verebilmesi... Etkileyici... Düşünmek, gerçeğe ulaşmak ve uygulayabilmek dileğiyle...

    YanıtlaSil
  14. Her rolün bir ederi var, fakat sadece birkaçına odaklanıyoruz

    YanıtlaSil

Yorum Gönder