Çözüm Sizsiniz

Bir süredir annesinde kalıyordu. İşe gireli çok olmamıştı ama sabah erken kalkıyor olmak ona çok zor geliyordu.

“Uf yine bir iş günü!”

Trafik berbat, yol yine tıkanmıştı. 06.30’da evden çıkmasına rağmen ancak 08.30’da iş yerine varabilmişti. “Akşam yine geçe kalacağım, vallahi bıktım.” Söylenerek girdi ofise. Çantasını koydu, bilgisayarını açtı ve kahve almak için mutfağa gitti. Arkadaşlarıyla akşamın kritiğini yaptıktan sonra masasına geçti, maillerine baktı. Cuma günü yarım bıraktığı işlerinin üstüne patronu birkaç iş daha yollamıştı…

          

Mina her sabah çok erken kalkar, evden çıkarken küçük kızına görünmemek için hızlı ve sessiz hareket ederdi. Eğer küçük kızı uyanırsa feryat figan, “N’olur anne bugün işe gitmeeee nolur?” diye ağlar, tüm ev halkını uyandırırdı.

Kızının ağlamasına çok üzülür, onu böyle bırakıp gitmek istemezdi. Onu yuvaya bırakmak, akşam işten geldiğinde ancak bir-iki saat görebilmek zoruna gidiyor, kızını özlüyordu. Hafta sonlarına sıkıştırılmış gezmeler, eğlenceler, ekspres ilişkiler, kızından vakit bulursa belki dostla içilen bir kahve ya da yemek… Mutlu değildi, hayattan keyif almıyordu, yaşam motivasyonu düşüktü. Bir süredir kötü giden evliliğine çözüm aramak için bile kendinde o enerjiyi bulamıyordu.

Mehmet ile severek evlenmişlerdi. Kafasında kurduğu kocaman bir hayali vardı; bir ömür boyu çok mutlu olacaklar, gezecekler, dünyayı göreceklerdi. Ama öyle olmamıştı; kavgalar başlamış ve sonunda birbirlerine iki yabancı olmuşlardı.
Peki nasıl bu aşamaya gelinmişti?

Anne ile babasının evine geleli çok olmamış, eşyalarının çoğu kendi evindeydi, burada ihtiyacı kadarı vardı. Arada evini özlüyor, ama buranın rahatlığını düşününce hemen o düşünceden kendini çıkartıyordu. Evde yemek pişiyor, kızının ihtiyaçları gideriliyor, dedesi torununu her gün yuvaya bırakıyordu. “Tam bir otel kıvamında, eve dönüp ne yapıcam? Sıkıldım sürekli yemek yap, çamaşır yıka-as, ütü yap, kızı yedir bir de adamın gönlünü hoş tut, üstüne işe git…O ne yapıyor? Sadece işe gidiyor ve geliyor. Paşam yaaa! Bir de teşekkür eden olsa bari.”


Hayata kızgındı. En sonki iş yerinden sudan sebeplerle çıkarıldığını söylüyordu. Patronu ondan eve gittiğinde de çalışmasını istiyordu. Zaten herkes ondan bir şey bekliyor ama kimse ona bir şey vermiyordu. Kocası her gün evde üç çeşit yemek olsun ve ertesi gün aynı yemek olmasın istiyordu. Gömleği tam nizam olsun, pantolonunda çift çizgi asla olmasın. Çok kuralcıydı. Mina ise öyle değildi, bir eli yağda diğer eli balda… Annesi ona ne yemek yaptırmış ne de bulaşık yıkattırmıştı. Yani rahat büyümüş/büyütülmüştü... “Ohh, be!” dedi, kendini yatağa attı. Yine de zar zor uykuya daldı…

İnsan hiç sorunlarla uğraşmak istemiyor, hep tatlı olsun ama hiç acı olmasın diyordu. Hep gülelim hiç ağlamayalım. Her şey hep iyi gitsin kötü şeyler beni hiç bulmasın. İlişkim ben hiçbir şey yapmadan düzelsin, çocuk ben yetiştirmeden büyüsün. Spor yapmayayım ama fit olayım, pasta yiyeyim ama hiç kilo almayayım. İnsan hep istiyor ama hiç yapması gerekenlere odaklanmıyor. Hemen olsun istiyor. Oysa bu hayatın problemleri var, bir yanlış cevapları bir de doğru cevapları var.

Üniversite sınavını, en çok doğru cevap verenler kazanır. Ne kadar az yanlış yaparsan o kadar iyi. Peki, insanın hayatının da tıpkı bir sınav gibi olduğunu anlamasındaki engel neydi? Sınavda bile ancak üç yanlış bir doğruyu götürürken, biz neden karşımızdaki insanın tek hatasında onu hemen silebiliyorduk. Kim bacağı kangren oldu diye diğer bacağından da vazgeçti. Hayatımıza çok severek aldığımız insanlar bugün nasıl olur da hayatımızdan en çok kurtulmak istediğimiz kişiler oldu?

İnsan bu hayatta en çok mutlu ve başarılı olmak ister. Bu yüzden evlenir, bu yüzden çocuk sahibi olur, bu yüzden çalışır... Çocuğunun gülmesini bile kendisine bir başarı olarak alır. İyi ilişkiler kurduğunda kendini güvende ve mutlu hisseder. İşler yolunda gitmediğinde ise suçu hep başkalarında arar. Oysa hayatta mutluluk ve başarı insanın ilk kendisini sonra karşısındakinin kim olduğunu anladığında gerçekleşir. O zaman hayatta kendisine sorulan soruların ne olduğunu ve neden sorulduğunu anlayabilir, çözüm üretebilir. Hayat bize problemler getirir. Ve bir üst sınıfa ancak en çok doğru cevap verenler çıkabilir.




Mina o sabah uyandı. İşine gitti. Arkadaşları ile kahvesini içti. Her zamanki gibi akşam evine geri döndü… Kızını kucakladı, doya doya öptü.
“Anne, ne zaman babama gideceğiz?” dedi kızı. İrkildi, düşündü ve bir cevap veremedi.
Sahi ne olacaktı bu evliliğin sonu. Aklına geçenlerde bir arkadaşının dediği şey geldi.
“Hayatta çözümsüz kaldığınızda bilin ki çözüm sizsiniz.” Üzerine biraz daha konuşmak için o arkadaşını aradı. Belki hafta sonu bir kahve de içebilirlerdi. 

    &

 Deneyimsel Tasarım Öğretisi tutarlı, uygulanabilir, anlaşılabilir, faydalı bilgilerle hayatımızı kolaylaştırmamızı sağlar. Bu bilgilerle insan ailesiyle, arkadaşlarıyla çocuğuyla nasıl daha iyi bir ilişki kurabilir, eşiyle nasıl mutlu olabilir, patronuyla iş arkadaşıyla, müşterisiyle nasıl daha etkili bir iletişim kurabiliri öğrenir.


"İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğundan beri, 

En büyük dostu ve düşmanı hiç değişmedi. 

Aynadaki kişi...

Tek başına neler yapabileceğini keşfet!" 

Yahya Hamurcu




















Yorumlar

  1. kaleminize sağlık...

    YanıtlaSil
  2. İnsan görmezlikten gelse de, hiç yoğmuş gibi :) yaşasa da, problemi tam karşısında hatta çok yakınında... Korktuğumuz kadar da büyük değil aslında. Birazcık çaba ve mücadele ile üstesinden gelinir boyutlarda 🤓 Sadece netlik ve kararlılık istiyor..

    YanıtlaSil
  3. Keyifle okuyup, kendimce çıkarımlar yaptım.. Hoş bir makale 🙏

    YanıtlaSil
  4. İnsan öyle bir bütün ki problem de kendinde, çözümde. Kördüğümün nerde dolandığına bakıp, ilk hamleyi oraya yapmakla başlayabilir.

    YanıtlaSil
  5. Emeğinize sağlık 🥰

    YanıtlaSil
  6. Ellerinize sağlık her problemin çözümü insanın kendi elindedir.. İnsan problemini çözdükçe gelişir ve değişir..

    YanıtlaSil
  7. Hayatın içinden… öncelikle paylaşımınız için teşekkür ederim.Zaman zaman aynı şeyleri farklı olarak yaşıyorum,pes edip kabuğuma çekiliyorum..sonrasında kendi kendime kalk silkelen yalnızca sen değilsin bu sorunları yaşayan bir eşin iki çocuğun sorumluluğu var üzerinde…daha sıkıntılı bir durumu daha zor durumda olan insanları aklıma getirip beterin beteri var şükretmelisin diyerek kendimi motive etmeye çalışıyorum.şu bir gerçek biliyorum hiçbir şey kalıcı değil…herşeye rağmen hayattan keyif almalıyız.tekrar teşekkür ederim böyle güzel bir paylaşım için.Sevgilerimle.

    YanıtlaSil
  8. Mükemmel makale

    YanıtlaSil
  9. Ne hoş bir yazı olmuş, insan bazen kendini buluyor böyle yazılarda..
    Emeğinize sağlık 💐

    YanıtlaSil
  10. Ne güzel yazdınız, kaleminize sağlık 🌸

    YanıtlaSil
  11. Hayatta problemlerle karşılaştığımızda çözümü kendimizde aramalıyız.. Doğru hedefe yönelik çabamız olmadann ve rahatımızı bozmadan bir başarıya erişemeyiz... kaleminize sağlık..

    YanıtlaSil
  12. Biz net olduğumuz ve doğru adımlar attığımız sürece güzel olan bizi bulur kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  13. İnsan probleminden kaçıp çözümü dışarıda arasada hayat o sorunun cevabını bizim vermemizi bekler. Emeğinize sağlık🌸

    YanıtlaSil
  14. İnsan zahmet etmek istemiyor, emeksiz de yemek olmuyor. Bir yanda eski alışkanlıklar insanı zora sokuyor. Böylelikle de insanın dönüşmesi nasıl da acı veriyor. O zaman da kolay olanı seçiyor, kaçmayı... Kaleminize sağlık, samimi bir yazı olmuş... :)

    YanıtlaSil
  15. İnsan dönüp dolaşıp cevabını vermediği o soruyla bulur kendini. Veremezse geçemez ve hep karşısına çıkar. Peki şimdi ne olacak? Hayat belirsizlik değil netlik ister... kaleminize sağlık :)

    YanıtlaSil
  16. İnsan dönüp dolaşıp cevabını vermediği o soruyla bulur kendini. Veremezse geçemez ve hep karşısına çıkar. Peki şimdi ne olacak? Hayat belirsizlik değil netlik ister... kaleminize sağlık :)

    YanıtlaSil
  17. Aslında çözüm çok yakında ama biraz cesaret istiyor, kaleminize sağlık 🌸

    YanıtlaSil
  18. Emeğinize kaleminize sağlık, insan çözümü dış dünyada aradığında problemler büyüyerek geliyor...

    YanıtlaSil
  19. Problemi kim yaşıyorsanız çözüm de ondadır.Kaleminize sağlık 🌿

    YanıtlaSil
  20. Artık hepimiz kendimize bir konfor alanı seçip sorunlardan kaçarak, çözüm bulmadan sadece yaşıyoruz. Yazınız duruma farkındalık getiren, hepimizin hayatından bir paylaşım olmuş. Emeğinize sağlık.

    YanıtlaSil
  21. Günümüzdeki annelerin sıklıkla yaşadığı duygulara nasıl da tercüme edilmiş bir yazı olmuş :)

    YanıtlaSil
  22. İnsan problemi dışarıda gördükçe çözümü de dışarıda arıyor. Oysa problem de çözüm de bizim ellerimizde🤩✨️

    YanıtlaSil
  23. hayata kızgın anneler yazıda kendini buldu :) meğer problem ve çözüm aynı yerdeymiş... çok teşekkürler yazınız için

    YanıtlaSil
  24. Hayatım içindeyken insan koştırmaca içinde çok şeyden göz çekiyor, hele birde ona imkan sunuluyorsa neden uğraşayım diyor, ama haya bizden karşılık bekliyor ve çözüm kişinin kendisinde..
    Emeğinize saglık

    YanıtlaSil
  25. İnsan kaygısız bir hayat olsun diyor ama o bu dünya da değil. Gerçek problemleri farkedip gerçekleri dert etmek nasip olsun... Emeklerinize sağlık...

    YanıtlaSil
  26. İnsan çözümü dışarıda aradığında beklentileri de gerçekleşmediğinde mutsuzluğun içinde kalıyor... Emeğinize kaleminize sağlık. 🌸

    YanıtlaSil
  27. Çözüm aslında çok yakınımızda,kendimizde🍀
    Kaleminize sağlık...

    YanıtlaSil
  28. Emeklerinize sağlık çok güzel bir yazı olmuş

    YanıtlaSil
  29. Faydalı bir yazı, birçok dersler barındırıyor, kaleminize sağlık...

    YanıtlaSil
  30. Eeee ne konuştular? Arkası yarın gibi olmuş:))) Elinize sağlık

    YanıtlaSil
  31. Hayata mutlu olmak için gelmişiz gibi yaşıyoruz , sorunlarla yüzleşmek sorumluluk almak istemiyoruz, çok güzel bir yazı olmuş emeğinize sağlık…

    YanıtlaSil

Yorum Gönder