Ayva..

Kışın çok çetin ve soğuk geçeceğini belli eden ayva ağaçlarının dallarında sarı sarı ayvalar sarkıyordu. Sanki bir görsel şölen gibiydi. Hele bir de o kokusu… Dallarına rüzgar vurdukça mis gibi kokuyordu.

Fatmaların evinde de kışa daha aylar olsa da şimdiden hazırlığı başlamıştı. Evleri sobalıydı ve kömür alma zamanı gelmişti. Her yıl evlerinde kömür taşıma rutinini ev halkı hep birlikte iş birliği ile yaparlardı.

          

Çünkü aile demek, emeklerin ortaklaşa verildiği yer demekti. Evin lideri baba, kömürü alır, kömür büyük bir kamyonun kasasında evlerinin önüne yığılırdı. Fatma ve ikiz kardeşlerinin en büyük keyfi o kamyonun kasasından kaldırıma düşen kömürlerin düşüşünü izlemekti. Ta ki içerden annelerinin sesi ile o keyif bir anda acıya bırakırdı yerini “Haydi çocuklar eski kıyafetlerinizi giyip poşetlerinizi alın aşağıya kömür poşetlemeye gelin.” Çünkü kömüre dokunmak el ile poşete doldurmak, artı kokusu ve de elden günlerce çıkmayan siyah rengi de cabasıydı.

Ama annesi ile babasının kömür poşetleme işini oyun ile yaptırmaları onların çok hoşuna giderdi. Büyük tombul kömürleri bir poşete, küçük kömürleri bir poşete, orta büyüklükte olanları bir poşete koyarlardı. Bunu da yarış ile verilen bir sürede yapmalarını isterdi babaları. Sonrasında da ilk kim bitirdiyse onun istediği yemek o akşam dışarda lokantada yenirdi.
Birlikte bedel ödeyerek aynı yöne bakarak doğruyu güzel yapmak gerekir diyen babalarının o kocaman ellerini yüzlerine sürerek kaçması ve sonrasında kovalamaca oynamaları en neşe dolu anlardı.


Şimdilerde Fatma büyüdü ve ne zaman kömür kokusu duysa ya da bir sobalı ev görse o anıları canlanırdı. Aynı yöne bakan ve ortak bedel ödeyen insanların doğruyu güzel yapması kadar muazzam bir şey yok diyerek, o çocukluğunda ki yıllarını hasretle hatırlardı.

Peki şimdilerde aile olmanın, bir topluluk olmanın, ortak hedef doğrultusunda birlikte hareket etmenin ve bu hedef için birlikte sevinmenin ve birlikte üzülmenin gerçeğini bilen kişilerin sayısı ne kadar ki diye içinden geçirdi.

Çevresindeki aileleri düşündü. Kış geldiğinde birlikte yapılan hiçbir hazırlık yoktu. Herkes modern ısıtma sistemlerini kullanarak ayrı odalarda takılıyordu. Kışı sıcak geçirmek için aynı emeği verip bir araya gelen bir aile kışı sıcacık samimi ilişkilerle bir arada geçirebiliyordu. Şimdiki çocukların, eskiden insanlar kışı nasıl geçirdiği ve ısındığından bile haberi yoktu.

Emek ortak olunca keyfi de ortak olurdu. Fatma kardeşleriyle aynı odada uyurdu. Sobanın ısısı düşmeye başlayınca üşür, gidip ablasının yatağına girer ve ısınmak için ona sarılıp uyurdu. Sabah olunca da kafasını yorgana gömer annesi sobayı yakıp oda ısınıncaya kadar da yataktan çıkmazdı. Sıcacık odaya uyanmak bile neşe kaynağıydı. Annesi çaydanlığı sobanın üzerine koyduğunda o cızırtılı ve fokurdayan ses, o kadar içini ısıtırdı ki! Akşam olunca da sobada kestane pişirirlerdi, sobanın etrafında komşu çocuklarıyla isim- şehir adlı oyunu oynarlardı. Çamaşırları bile annesi sobanın üzerindeki tellerde kuruturdu…


“Bir kömür taşımaya ortak ödenen bir bedel neleri doğuruyormuş meğer.” Dedi içinden ve o eski kış günlerine duyduğu özlemi ayva kokusunu ciğerlerine çekerek gidermeye çalıştı.

    &

 Deneyimsel Tasarım Öğretisi tutarlı, uygulanabilir, anlaşılabilir, faydalı bilgilerle hayatımızı kolaylaştırmamızı sağlar. Bu bilgilerle insan ailesiyle, arkadaşlarıyla çocuğuyla nasıl daha iyi bir ilişki kurabilir, eşiyle nasıl mutlu olabilir, patronuyla iş arkadaşıyla, müşterisiyle nasıl daha etkili bir iletişim kurabiliri öğrenir.


"İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğundan beri, 

En büyük dostu ve düşmanı hiç değişmedi. 

Aynadaki kişi...

Tek başına neler yapabileceğini keşfet!" 

Yahya Hamurcu






















Yorumlar

  1. Aile demek, emeklerin ortaklaşa verildiği yer demekti…
    Aile kavramını anlatan çok güzel bir yazı olmuş kaleminize sağlık.

    YanıtlaSil
  2. Kaleminize sağlık hocam.
    İnsanı çocukluğuna götüren temaslı bir yazı olmuş. Bedel olmayınca neşesi eksik kalıyor insanın.
    Neşemiz de bedelimiz de daim olsun ☺️

    YanıtlaSil
  3. Kaleminize sağlık çocukluğuma gittim resmen, sobalı evde büyüyenlerin gözleri yaşlı :)

    YanıtlaSil
  4. Aile olmanın tadına ortak ödenen bedellerle varıyor insan.. Ne de güzel anlatmışsınız.. Kaleminize sağlık..

    YanıtlaSil
  5. Ne güzel gittik eski günlerimize. Nelerin nimet olduğunu kaybedince anlamasa keşke insanoğlu.. Hedef evet.. ama ortak hedef ne güzel aile yapıyor insanları ister bir soba başında, ister bir okulda müdür odasında...

    YanıtlaSil
  6. Âilenin ortak bedelle bir arada olduğu günler aslında aile bağlarını nasıl da kuvvetlendiriyormuss. Kaleminize saglik🌻🍉

    YanıtlaSil
  7. Doğru bedelleri ödeyebilenlerden olma umuduyla… kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  8. Nasılda çocukluğumuza döndürdü bu yazı😊 hele o soba üzerine koyulan çaydanlık sesiyle uyanmak✨️ ellerinize sağlık💐

    YanıtlaSil
  9. Ne güzel yazmışssınız. Bizim zamanımızda da kömürler kocaman olurdu. Tüm mahalleli toplanır bazıları kömürü kırar bazıları taşırdı. En güzel tarafı iş bittiğinde herkese gazoz ısmarlanırdı... O gazoz başlaydı. Gazoza lezzetini veren o bedeldi galiba

    YanıtlaSil
  10. Nuray Bağcı3 Eylül 2024 12:42

    Hem ortamı ısıtır
    Hem içilecek çayı ısıtır
    Öğlen yenecek yemegi de...
    Üstündeki güğümle banyo edilecek su da...

    İlişkilere daha gelemedik bile....
    Faydaları bitmez etrafında toplanan bir sobanın

    YanıtlaSil
  11. Çok güzel bir yazı olmuş. Elinize sağlık. Resmen çocukluğuma götürdü beni. :)

    YanıtlaSil
  12. Aile olabilmenin formülünü vermişsiniz, çok güzel bir yazı olmuş. Elinize sağlık

    YanıtlaSil
  13. Asıl mutluluk bu detaylar içindeydi oysa..

    YanıtlaSil
  14. Kömür taşımanın bile oyun gibi geldiği bir dönemden geçtik .. ufak büyük demeden herkese bir pay taşıyabileceği kadar

    YanıtlaSil
  15. Gerçekten çocukluğumu hatırladım 🥲

    YanıtlaSil
  16. Bedel oyle bir seyki geriye donup baktiginda en tatli anilarin bile bedelle olusmus.

    YanıtlaSil
  17. Ortak bedel ödemek ve faydayı güzel sunmak… ne güzel bilgiler. Kaleminize sağlık🍀

    YanıtlaSil
  18. Beni çocukluğuma götürdü... Ne güzel bedeller ödemişiz, mahallemizde ne güzel aile olmuşuz.🥲

    YanıtlaSil
  19. Çocukluğuma goturen bir yazı oldu, anılar, sıcak ve taptazeymis, kaleminize saglik;)

    YanıtlaSil
  20. Ne güzel bir yazı... Kurduğumuz bağların sebebinin bedel olduğunu anlamak çok güzel... Ellerinize sağlık...

    YanıtlaSil
  21. Kömürün kokusu hiç bu kadar hoş gelmemişti... Doğruyu güzel yapabilmek dileğiyle kaleminize sağlık 🌻

    YanıtlaSil
  22. İlham verici bir yazı olmuş. Ortak bedeller bulma oyunu başlatma isteği geldi içimden. Anneler ve babalarla… eskiden yapılan ve işe yarayanı günümüze transfer etmek ne güzel olur 🤗🌿❤️

    YanıtlaSil
  23. Bu bana sevgi neydi’yi hatırlatı. Sahi neydi emek ve sevgi??? Kaleminize sağlık…

    YanıtlaSil
  24. Elinize sağlık. Çok güzel, samimi bir yazı olmuş. Aile de herkese payına, yaşına göre bedel ödemeli, aileyi bir arada tutan ortak hedefte herkesin payına göre bedel ödemesi. Hayat bedel ve karşılığı üzerine kurulmuş.

    YanıtlaSil
  25. Günümüzde aynı evin içinde farklı camlardan bakan yabancıl olduk… Tekrar aynı yöne bakarak aile olmak ümidiyle 🌸

    YanıtlaSil
  26. Kendi çocukluğumu yaşadım yazıda:)

    YanıtlaSil
  27. İnsanın içini ısıtan çok güzel bir yazı olmuş. Aile için ortak hedefe yönelik ödenen bedel ne kadar da elzem.. kaleminize sağlık🥰

    YanıtlaSil
  28. Elinize sağlık hocam. çok güzel bir yazı olmuş

    YanıtlaSil
  29. Kaleminize sağlık, keyif alarak okudum, o günlere gittim... Faydayı güzel verebilmek ne kadar kıymetliymiş... :)

    YanıtlaSil
  30. Ne günlerdi ama... Aile olmak ancak ödenen ortak bedellerle oluyor. Karşılıklı ihtiyaçların giderildiği lezzetine doyum olmayan aile hayatlarıni kurmak ve kurmaya vesile olanlardsan olmak nasip olsun...

    YanıtlaSil
  31. Hedef aynı olduğu takdirde insanlar aynı yöne bakıp harekete devam edebiliyor, herkesin fark edebileceği ama asla küçümsenmemesi gereken bilgiler.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder