“Bugün bayram erken kalkın çocuklar…
Giyinelim en güzel giysilerimizi…
Elimizde taze kır çiçekleri…
Üzmeyelim bugün annemizi…”
Fonda bu şarkı duyuluyordu mis gibi ekmek kokusu ile birlikte. Annemin tatlı tatlı mırıldanma seslerini geliyordu kulağıma. Evet bugün bayramdı ve her şeyin çok güzel olacağı annemin bu tatlı mırıldanmalarından belli olmuştu. Her bayram sabahı kalkar güzel bir kahvaltı hazırlardı annem. Babam da fırından taze sıcak pide alırdı. Yapılan güzel bir kahvaltının ardından temiz bayramlıklar giyilir, saçlar taranır ve evde herkes birbiriyle bayramlaşırdı. Annem önce babamın elini öperdi sonra babamın yanında beklerdi. Sırayla biz de kardeşler olarak ablam, abim, ben ve kardeşim önce babamın sonra annemin elini öperdik. El öpen annemin yanında sıraya geçerdi. Sonra kardeşler de birbirimize bayramlaşırdık ve o sıra babamın önünde tekrar sıralanırdı. Bu seferki harçlık sırasıydı babam büyükten küçüğe doğru harçlıklarımızı verirdi. Ama para sıralaması boy sırası gibi değildi. Büyükten küçüğe doğru paranın miktarı da artıyordu. Ablama en az harçlığı verirken en küçük kardeşime en çok harçlığı verirdi. Bayram çocukların derdi.
Bayramın 2. günü bu defa biz amcam, dayım ve teyzemlere gider akraba ziyareti yapardık. Evde bulduklarımızla bayramlaşır ve ikramlıklarından yerdik. Evde bulamadıklarımızın kapısına not yazardık: “Bizi geldi kabul et, sizi evde bulamadık.” Böyle bir döngü olurdu. Kim kimi evde bulursa ona gider bayramlaşırdı. Bir çocuk oyunu gibi, sanki çocuklar dünyasında büyükler oyun oynuyor gibiydi. İşin ilginci büyükler de çocuklar gibi çok keyifliydi.
Bayramın 3. günü ise komşu ziyareti yapılırdı. Onlar da en az akrabalar kadar önemliydi çünkü. Hatta belki daha yakınlardı. Tek tek, kapı kapı üst kattan başlanır, evde olan ve müsait olanların evine geçilir, bayramlaşılırdı. Sonra bütün bu döngü komşular içerisinde de devam ederdi. Herkes birbirini birkaç kez görürdü bayram içerisinde ama bu durum kimseye tuhaf gelmez aksine çok keyifli ve eğlenceli gelirdi. Öyleydi de zaten… “Senin tatlın az şekerli olmuş, benim böreğimin biraz tuzlu kaçmış, ayranlar çok iyiydi…” sohbetler bunlardı…
"İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğundan beri,
En büyük dostu ve düşmanı hiç değişmedi.
Aynadaki kişi...
Tek başına neler yapabileceğini keşfet!"
Yahya Hamurcu
Kaleminize sağlık hocam 🌸
YanıtlaSilİletişim ve ilişkilerimizde bayram havası estirebilenlerden olalım inşALLAH 😊