Masanın üstündeki dosyalardan etrafı gözükmüyordu. Oradan “Heyy bir çay veren yok mu?” diye hayıflandı. Neyse ki sesini duyan olmuştu. Artık kimse onunla göz teması da kurmuyordu. Aman onların sohbetine ihtiyacı yoktu. Yapılacak bir sürü işi vardı. Zaten ondan başka da bu işleri kimse halledemezdi.
İşten herkesten sonra ayrılmayı alışkanlık haline getirmişti. Böylece asansörde, servis sırasında kimseyle denk gelip konuşmak zorunda kalmıyordu. Serviste de gözlerini kapatıp yolu tamamlıyordu.
Eve gittiğinde onu bekleyen biri yoktu. Zaten bunun şikâyet edecek ne tarafı olabilirdi ki? Tek başına atıştırmalıklarını hazırladı ve afiyetle yedi. Etrafındaki herkes onun sıkıcı olduğunu düşünüyor olabilirdi. Kimin umurunda?
Erdal’ın hayatı evden işe giden bir yolculuktu. Arada kitabını, bilgisayarını alıp sevdiği bir kafeye uğrardı. Oranın sessizliği, el yapımı keki tam ona göreydi. Karışanı edeni yoktu.
Erdal uzun zamandır yalnız yaşıyor, tek takılıyordu. Onun dışında herkes için bu bir problemdi. Erdal için ise hayatın gidişatı zaten böyle olması gerekmiyor muydu?
İnsanlarla yakın ilişki kurulması çok riskliydi. Herkesle bir mesafesi olmalıydı. Bir bakıma haklıydı Erdal. Sınırlar imtiyazları belirliyordu. İnsanlar ilişkilerindeki sınırlara göre imtiyaz verebiliyordu. Erdal’ın çocukluğunda yaşadığı evde gelenin gidenin hesabı yoktu. Eve bazen babası hiç tanımadığı insanları getirip “Tanrı misafiri” diyerek sofraya oturtuyordu. Annesi bu duruma alışmıştı fakat Erdal hiç sevmiyordu. Bir keresinde gelen ailenin çocukları onun odasındaki oyuncakları yerle bir etmişti. Günlerce oyuncakları toparlayamamıştı.
Sınırlar insanların oluşturabileceği bir güvenlik çemberiydi Erdal için. Ne kadar büyük duvarlar, dikenli teller olursa o kadar güvenli kalacaktı içinde. Bu sebeple de yakınına gelen birileri olduğunda hemen sirenler çalıyordu.
Halbuki yaşamda ilişkiler ihtiyaçlar üzerine kurulmuyor muydu?
Erdal sahip olduğu her şeyde tatmin gözükse de insanın her daim eksik tarafları vardı. Kimi zaman insanın tartışmaya ihtiyacı olurken, zorunlu olan beğenilme, sevilme, takdir görme gibi ihtiyaçları da vardı. Kıvam tutturmak bu işin en önemli kısmıydı. Erdal son zamanlarda bu ihtiyaçlarını görmezden geliyordu.
Hayat insanın hep bir sonraki en iyi versiyonuna hazırlarken problemle gelir. Erdal’ın da son zamanlarda işleri hep aksıyor, birilerinden destek almaya sürüklüyordu.
Kimi zaman evinde tek başına tamir edemeyeceği arızalar, kimi zaman iş yerinde çözemeyeceği aksaklıklar oluyordu.
Bazen birinin telefon bilgisine ulaşmak için bile 3 ayrı kişiyi araması gerekiyordu.
Erdal hayatında üst üstte gelen bu problemleri erteledikçe erteliyor. Gittikçe büyütüyordu.
İnsanlarla ilişki kurmak istemedikçe, çevresi kalabalıklaşmaya başlamıştı. Neredeyse “Ben aslında yokum.” diyecek kadar saklanmak istiyordu.
Güvenlik çemberi daralıyordu. Yine iş yerinde onun halletmesi gereken bir problem çıkmıştı. İşe alanında uzman birinin alınması gerekiyordu ve seçim Erdal’ın inisiyatifindeydi. Yaklaşık elli kişiyle yüz yüze görüşme yapmak zorundaydı. Hepsiyle bir günde görüşüp karara varılması gerekiyordu.
Erdal dosyaların arasında yine karalar bağlamışken arkadaşı Aslı yaklaştı. Erdal’ın masasına üç kişinin ismi ve iletişim bilgileri olduğu kâğıt uzattı. “Bu üç kişiden deneyim transferi yapabilirsin. Sana çokça faydası olacaktır.” dedi ve cevap beklemeden gitti.
Erdal insanlarla konuşmayı sevmeyen, onlarla bir saatten fazla aynı odada bile kalmaya tahammül edemeyen biriydi. Hayat ise ondan zıddında bedeller ödemesini istiyordu.
Zor olan herkes için farklı olabilirdi. Erdal için zor olan buydu. Hayatında üst üste gelen bu soruya cevap verecekti.
Erdal hayatında “gerçek iletişim ve ilişkin nasıl olur?” un sorularını merak etmeye başlamıştı.
Merak ettikçe hayat karşısına imkanlarını genişletecek öyküler çıkardı. Erdal da artık kendi sahnesinin başrolüydü ve ilişkilerde usta bir başrol olmaya doğru yol alıyordu.
&
Deneyimsel Tasarım Öğretisi tutarlı, uygulanabilir, anlaşılabilir, faydalı bilgilerle hayatımızı kolaylaştırmamızı sağlar. Bu bilgilerle insan ailesiyle, arkadaşlarıyla çocuğuyla nasıl daha iyi bir ilişki kurabilir, eşiyle nasıl mutlu olabilir, patronuyla iş arkadaşıyla, müşterisiyle nasıl daha etkili bir iletişim kurabiliri öğrenir.
"İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğundan beri,
En büyük dostu ve düşmanı hiç değişmedi.
Aynadaki kişi...
Tek başına neler yapabileceğini keşfet!"
Yahya Hamurcu
İnsan ne kadar yanılgıda, herşeyi ben yaparım, ben en iyisini yaparım, kimseye ihtiyacım yok...Ama hayat bize öğretmek için problemleri önümüze sırayla veriyor, ne zaman öğreneceksin? ne zaman anlayacaksın? İnsanın insana ihtiyacı var..İnşallah hızlı anlayıp, sınavımızı geçebilenlerden oluruz. HY
YanıtlaSilErtelenen her şey büyürken insandaki bu kaçış nedendi, sahi yeter miydi kendi, kendine sınırları içinde ? Öyküsünün başrolü olup toparlaması gereken hayatını ve ilişkilerini nereye kadar erteleyebilirdi ki?
SilÇözüm sandığım şeyin çözüm olmaması. Bu ne çok düştüğümüz bir hata.
YanıtlaSilHâlbuki ilişkiler iletişim için kurulmuyor mu? Ne için iletişim, çok güzel emeğinize kaleminize sağlık
YanıtlaSilAslında hayat nasıl da insanı dengeye getirmeye çalışıyor. İnsan bunu bir anlasa nasıl da yoluna girecek her şey...
YanıtlaSilProblemler hep bir üste çıkmak için bize sunulan basamaklardi.. ne kadar doğru, tıpkı 2. Sınıftan 3. Sınıfa geçmek gibi. Sınavlara doğru tepki vermek ile ilgili.
YanıtlaSilErdal içine kapalı herşeye sinirlenen birisiymiş. İş arkadaşı Aslı hayatını biraz değiştirmiş.
YanıtlaSilInsan hayatında baş rol olmak için problemlerle baş etmeyi öğrenmesi gerekiyor hayat bizleri birşekilde buna hazirliyor kaleminize sağlık güzel bir makale olmuş ders alabilmik dileğine...
YanıtlaSilİnsan hayatı boyunca bir başka insana ihtiyaç duyar biz istemesekte hayat bizi başka insanlarla tanistirir
YanıtlaSilİnsan hayatı boyunca bir başka insana ihtiyaç duyar biz istemesekte hayat bizi başka insanlarla tanistirir
YanıtlaSilİnsan hayatı boyunca bir başka insana ihtiyaç duyar biz istemesekte hayat bizi başka insanlarla tanistirir
YanıtlaSilİnsan tek başına yaratılmış olsa da hayatını tek başına sürdürümez ailesine ,eşine,çocuklarına hatta komşularına bile ihtiyacı vardır bu ihtiyaç da karşılıklıdır insan insanı tanıyarak ve iletişim kurarak öğrenmeye başlar kendiyle ilgili problemleri olduğunda fark eder çözüm üretme arayışına girer.
YanıtlaSilErdal daha önce ailesinde yaşadığı deneyimden dolayı tamamen kendini soyutlarken hayatının her alanında insanlara ihtiyacı olacağı gerçeğini göz ardı etmişti.İnsanlara alanlarımızı sınırsız actigimizdada sorun,tamamen kapattigimizdada yine sorun yaşarız.Bu yüzden sınırları olan dengeli ilişkiler en sağlıklı olanıdır.
YanıtlaSilGerçek ve güzel bir yazı.İnsanız yaşadığımız sürece sizin de söylediğiniz gibi “ilişkiler ihtiyaçlar üzerine kuruluyor.. Ve Hayat ise ondan zıddında bedeller ödemesini istiyordu.” Söyleyeceğim şu ki saygınca bir mesafe,sınır bizi her türlü olumsuzluktan korur.Çünkü kötü insanların varsa bildiği bir yaranız kanatmaya dört gözle bekler…Gönlünüze sağlık kaleminize bereket.
YanıtlaSilAllah insanoğlunu yanlız yaşamak için yaratmamis .Asıl olan ailemle , komşularımla ,mahalledeki esnafla , iş arkadaslarimla sınırları belirlenmis, karşılıklı ihtiyaçların giderildiği sağlıklı bir iletişim...
YanıtlaSilHerkesin sınırları olmalı insan insana herzaman muhtaçtır.
YanıtlaSilHerkesin hayatında zaman zaman Erdal gibi hissettiği dönemler olabiliyor. Erdal'ın yaşadıklarına eşlik etmek ve kendi hayatımız adına çıkarımlar yapmak keyifli olacağa benziyor Devamını heyecanla bekliyor olacağım.
YanıtlaSilBizim sonuclarimizi beleirleyen aslinda sebeplerdir.güzeldi
YanıtlaSil
YanıtlaSilİnsanoğlu en çok iletişim ve ilişki kurma ihtiyacı duyar ve bu konularda ustalaşması gerekir.
Ellerinize, yüreğinize, kaleminize sağlık.
Hayatımızın her alanında iletişim vardır ve bu bir ihtiyaçtır. Ancak iletişimdeki sınırlarımızı biz belirleriz. Süreç içerisinde dengede kalabilmek için
Silİletişimde iyi olduğumuzu zannettiğimiz o kadar şey var ki. Halbuki gerçekte iletişimde usta olmak bambaşka. Düşündürücü bir yazı olmuş
YanıtlaSilİnsan ilişkide kendini iyi zannettiği sahneler oluyor. İnsanın hayatla ilişkisinde usta olması tüm sahneleri dengeliyor.
YanıtlaSilÖncelik olarak Rabbim sonra kendimiz
YanıtlaSilKendi sınırlarımızı da korumalıyız kimseyi değiştirmeye çalışmamalıyız herkesi olduğu gibi kabul etmeliyiz sadece değişmek isteyen kişiyi değiştirebiliriz .
YanıtlaSilHayatın sana verdiği problemlere dikkatli bak çünkü kendini toparlaman gereken yerden soru soruluyor. Çok güzel anlatmış.
YanıtlaSilİletişim kurabilmek ihtiyaç giderebilmek Insanın hayat kalitesini arttırıyor. Ellerinize sağlık çok güzel bir yazı olmuş.
YanıtlaSil"Halbuki yaşamda ilişkiler ihtiyaçlar üzerine kurulmuyor muydu? "
YanıtlaSilEvet, insan kendi isteğiyle ilişki kurmadığında hayat onu zorluyor...
"Erdal’ın çocukluğunda yaşadığı evde gelenin gidenin hesabı yoktu."
YanıtlaSilTam çocukluğumdaki bizim ev. Meğerse bu benim gelişmem içinmiş. Şimdi bunu daha iyi anlıyorum.
Kaleminize sağlık, güzel bir yazı olmuş...
İnsanoğlu hayatta ihtiyaç gidermenin aslında bizzat kendi ihtiyacını gidermek olduğunda bilse, bir tek bunu bilse neler yapardı acaba? 😊
YanıtlaSilKaleminize sağlık hocam 🌸
İnsanın sınırı olmayınca tüm dengeler bozuluyor. Teşekkürler
YanıtlaSilHangi gorev insani Erdal'da kendini görmedi ki...
YanıtlaSilAslinda hayatta düzenli bir işin olmadan da geçinebiliyormuşsun...
Ev sahibi olmadan da bir sığınacak bir çatı bulabiliyormuşsun...
Tek başına da olsan hayattan haz, destek alabiliyormuşsun..
Erdal tek basina degildi ama yalnızdı. Kendinden baska kimse yoktu...
Tek başına da olsa beraber olanlara selam olsun 😊
Herzaman kendimizi geliştirmemiz lazım. Aynı yerde sayarak başka sonuçlar edinemeyiz hayatta.
YanıtlaSilNasıl da beni bizi anlatıyor..
YanıtlaSilErdal sanki ailesi kalabalık ve iyi ilişkileri olan biriyle evelenecek gibi😅
YanıtlaSilCok güzel bir yazi, farkındalık olusturan bi yazi olmus ellerinize saglikkkk 😊
YanıtlaSilİnsanlarla iletişim kurmak ne kadar zor gelse de, ne kadar istemesek de ihtiyaç duyduğumuz bir gerçek. Bugün olmazsa yarın. İletişim ve ilişki kurmak zorundayız. Dolayısıyla nasıl iletişim kuracağımız da burada önem taşıyan bir konu.. kaleminize sağlık..
YanıtlaSilKaleminizi sağlık 🌿
YanıtlaSilHer zaman ihtiyacı olana ihtiyacı verilir... Kiminin konuşmaya, kiminin susmaya ihtiyacı vardır. Kiminin bireyselleşmeye, kiminin de ekip olmaya ihtiyacı vardır... Herkesin çevresi kendi ihtiyacına göre şekillenir..
YanıtlaSilÖncelikle ellerinize sağlık. Yine hayatın realitesine uyumsuz davranışları yazıya dönüşmüş maşallah. Hayatta herşeyin bir ölçüsü var ve ölçülere uyumlu, hedefi belirlenmiş amaca taşıyan kurulan iletişim ve peşinden gelen sımsıkı bağlar:). Farklılıkların birlikte oluşturduğu kıvam yasalarla birlikte lezzetli ve kalitelidir...sevgiler....
YanıtlaSil