Ne Yapsam?

Elçin mutfak tezgâhında kalan bulaşıkları yıkarken, Kuzey koşarak yanına geldi:

“Anne ben futbol kulübüne gitmek istiyorum.”

“Tamam, oğlum.”

Ertesi gün, akşam yemeğinde birden oturduğu sandalyede ayağa kalkarak:

“Anne ben karate yapmak istiyorum.” 

“Tamam, oğlum.”

Günler günleri kovalıyor, Kuzey her gün başka bir istekle annesinin karşısına geçiyordu. İsteklerine ne hayır, deniyor ne de o konuyla ilgili bir adım atılıyordu. En sonunda dayanamadı ve sordu:

“Anne… Ben ne zaman bir şey yapmak istediğimi söylesem, tamam diyorsun ama devamı gelmiyor. Neden bir şey yapmıyorsun?”

Elçin gülümseyerek: “Seçimini yapmanı bekliyorum, oğlum. Neredeyse her gün başka bir şey yapacağını söylüyorsun ama hiçbirini seçmiyorsun. Sen ne yapmak istediğine karar ver ki ben de sana yardımcı olayım. Ne yapmak istiyorsun bir düşün bakalım?…”

 

İsteklerimiz, onlarla ilgili bir adım atmadığımızda havada asılı balon gibi kalırlar. İnsanın isteklerinin olması güzeldir ama o isteklerin bir sonuca varabilmesi için, en doğrusunu seçmek ve karar vermek gerekir. 

Bazen insan, üzerine fazla düşünmeden herkesin fikrine kulak verip hemen karar verebilir. Sonra da bu kararından hızlıca vazgeçebilir.

- “Hadi yola çıkalım.” diyenin arkasına takılıp yolun yarısında rotasını değiştirebilir.

- “Hadi sinemaya gidelim.” deyip sonra tatlı yemeye karar verebilir, sinemadan vazgeçebilir.

- Saçını bugün maviye boyatıp yarın iyi yorumlar almayınca hemen kendi rengine dönebilir.

- Şişman gösterdi diye gelinliğinden, ailesi beğenmedi diye eş adayından vazgeçebilir.

Böyle olduğunda da sık sık hata yapar ve sürekli başa dönmek zorunda kalır. 

Peki, bu kararları hayatımızla ilgili önemli konularda hızlıca alsak ne olur?

- Puanım oraya tutuyor ya da yakın arkadaşlarım da orayı yazdı diye bir üniversiteye gidip “Yok, beğenmedim ben burayı tekrar hazırlanacağım.” demek, 

- Çok güzel, çok yakışıklı, çok zengin gibi özelliklere bakarak evlilik kararı alıp “Hiç bana göre biri değilmiş, ayrılayım da yenisini bulayım.  ” demek hiç de kolay gelmez insana…

- Önüne çıkanı fırsat, iyi bir ortak olarak görüp hiç araştırmadan, bilgi sahibi olmadan ticarete atılmak insanı çok büyük kayıplara sürükleyebilir.

Aslında hızlıca verilmiş kararlarımız; anda bize hoş gelir ve ona dayanarak adım atarız. Doğruluğunu yanlışlığını test etmek aklımıza gelmez, çünkü çok güzeldir.  Ama sonrasında bize çok külfetli faturalar olarak geri dönerler. Boşa verilmiş emekler, geri dönmeyen günlerimiz olurlar…

Karar aşamasına gelene kadar başka insanların fikirlerini almak, onların deneyimlerine başvurmak insanın ufkunu genişletir. Göremediği, gözünden kaçan detayları görüp gelişimine katkı sağlar. Ama karar verdikten sonra artık onu değiştirmemek ve sabit kalmak gerekir. Karar verene kadar gözümüz, kulağımız açık, karar verdikten sonra da kapalı konuma geldiğinde doğru adım atmayı başarabiliriz. 

“Anne… Ben hepsini yapmak istiyorum, nasıl karar vereceğim bilmiyorum…”

“Bak o zaman şöyle yapalım. Sen sabahtan öğleden sonraya kadar okuldasın. Sonra eve gelip derslerini yapman gerekiyor, yemek yemek, biraz dinlenmeyi de düşününce hafta içi böyle bir zamanın yok. Hem bizimle, hem arkadaşlarınla hem de dedenlerle vakit geçirmeyi de seviyorsun. İstersen haftasonu yarım gün yapabileceğin ve en çok istediğin bir şeyi seç.”

“Tamam anneciğim…”Kuzey hoplaya hoplaya yatağına gitti ve ne yapmak istediğine dair düşünmeye başladı. En çok istediği bir şeyi seçmeliydi, sonra annesiyle paylaşacaktı…

    &

 Deneyimsel Tasarım Öğretisi tutarlı, uygulanabilir, anlaşılabilir, faydalı bilgilerle hayatımızı kolaylaştırmamızı sağlar. Bu bilgilerle insan ailesiyle, arkadaşlarıyla çocuğuyla nasıl daha iyi bir ilişki kurabilir, eşiyle nasıl mutlu olabilir, patronuyla iş arkadaşıyla, müşterisiyle nasıl daha etkili bir iletişim kurabiliri öğrenir.

"İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğundan beri, 

En büyük dostu ve düşmanı hiç değişmedi. 

Aynadaki kişi...

Tek başına neler yapabileceğini keşfet!" 

Yahya Hamurcu