Kopan Düğme

’’Bu mesaj da ne şimdi? Bu kızı anlamak mümkün değil. Yine ne oldu? Yoruldum ya vallahi çok yoruldum.’’ diye söylenirken eşi Cem içeriden gelip ‘’Ne o yine telefonla kavga etmeye başlamışsın.’’ dedi. 



Canan ilişkileri kounsunda çok hassastı. Son yıllarda neredeyse etrafında görüştüğü kimse kalmamıştı. Arkadaşları bir elin beş parmağı bile etmiyordu. Bütün yalancılar, riyakarları, yalakaları hayatından uzaklaştırmıştı. Bu yaşına gelip hala ufak tefek şeyleri deve yapıp saatlerce döndürüp döndürüp anlatmalarına tahammülü yoktu. Hele bir de çözüm aramıyorlar sadece şikayet kısmında kalıyorlarsa. Canan’ın kafası öyle çalışmıyordu. Bir şey anlatılıyorsa çözülmesi gerekiyordu. Yoksa insan neden konuşsun ki? 

Bütün neşesi kaçmıştı. Eşi Canan’a 
- Asma suratını asma lütfen. Tüm dünyadaki insanları düzeltemezsin. Bu gidişle bir adaya taşınıp Robinson Cruiso gibi yaşayacaksın. Ben de yanındaki Cuma.

Canan:
- Hiç fena olmaz. Gerçekten hiç olmazsa canım sıkılmaz. 
Canan’ın kabul edemediği bu farklılıklardı. Ona göre söz ağızdan bir kere çıkardı. Gecikmek, yapmamak, yapıyorsa bile en iyisini yapmamak kabul edilebilir şeyler değildi. Hele bir de öyle gevşek gevşek konuşmalar yok mu? Cinleri tepesine toplanırdı. Aralarında bir konuşma başaladı: 
- Canım şu bahçedeki tüm ağaçlar aynı olsa, parktakiler, ormandakiler.... Bu istediğimiz bir şey olur muydu? 


- Saçmalama Can! Ne ilgisi var. 
- Hem de çok var. Sen tam da bunu istiyorsun. 
- Evet tüm ağaçlar aynı olsun diyorum!!!! Ya lütfen sen de gelme üzerime. 
- Üzerine gelmek için değil yardım etmek için söylüyorum. Evet farkında değilsin belki ama tam da bunu istiyorsun. Tüm bu öfken de buna. Kabul edeceğin tek bir şey var bundan kurtulmak için. İnsanlar aynı değiller. Sen de bir insanın her halini kabul etmek zorunda değilsin. Ama aynı zamanda sadece bir yanı sana uymadığı için afaroz de doğru değil. 
- Ne yapayım canım, onlar beni deli etsin ben tamam efendim, sepet efendim mi diyeyim? 
- Hayır canım onu da yapma! Sadece şunu gör; Sana uymayan kısmını ‘’Parça’’yı red edip, diğer kısmı ile uyumlanabilirsin. Seninki düğmesi koptu diye ceketi çöpe atmak. 




Bu son cümle Canan’ı etkilemişti. Bir zamandır aklında dönüp duruyordu, öfkesi geçince hoşlandığı yanlarını hatırlayıp özlüyordu eski arkadaşlarını. Bu çözüm olabilir mi diye düşündü. Mükemmellik yok diyordu kendisi de ama işin içinden nasıl çıkacağını bilemiyordu. Düşüncelere dalmışken Can elinde spor ayakkabıları ile geldi. Hadi bir iki adım atalım da kafamız çalışsın. Ah! Tam ihtiyacım diye kıkırdayarak kapıya yöneldi Canan. Bir yandan da içinden şu parça bütün işi iyi iş diye geçiriyordu.


   &

 Deneyimsel Tasarım Öğretisi tutarlı, uygulanabilir, anlaşılabilir, faydalı bilgilerle hayatımızı kolaylaştırmamızı sağlar. Bu bilgilerle insan ailesiyle, arkadaşlarıyla çocuğuyla nasıl daha iyi bir ilişki kurabilir, eşiyle nasıl mutlu olabilir, patronuyla iş arkadaşıyla, müşterisiyle nasıl daha etkili bir iletişim kurabiliri öğrenir.


"İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğundan beri, 

En büyük dostu ve düşmanı hiç değişmedi. 

Aynadaki kişi...

Tek başına neler yapabileceğini keşfet!" 

Yahya Hamurcu








Yorumlar

  1. Çok güzel bir yazı olmuş elinize emeğinize sağlık

    YanıtlaSil
  2. Faklı davranışlar sergileyenlere, nasıl davranman gerektiği hele sana hiç benzemeyen zıt karakterli bir insanla. anlaşabilmek zor zanaat..elinize sağlık çok anlamlı bir yazı olmuş...

    YanıtlaSil
  3. Mutlu Okegil29 Mart 2024 22:25

    Birbirimizden farklı oluşumuzun bize şifa olduğunu anladığımızda hayatımız değişir…
    Kaleminize sağlık hocam 🌸🖊️

    YanıtlaSil
  4. Önemli olan insan kazanabilmek. İnsan kaybetmek kolay olanmış...

    YanıtlaSil
  5. İnsan ne kadar çok genellemeye meyilli.. Genellediği bütünüyle reddedip kabul ettiği yerde sorun yaşamaya başlıyor. Düşündüren bu yazı için emeğinize sağlık 🤗

    YanıtlaSil
  6. Kaleminize sağlık. Kabullenince farklılığı nasıl da neşe doluyor insan...

    YanıtlaSil
  7. Bizlerde zamanında Canan gibi çok arkadaşımızın üstünü çizdik. Halbuki ne kadar yanlışmış. Umarım dönüşü vardır.

    YanıtlaSil
  8. Düğmesi kopan cekete, yeniden düğme dikebilmek dileğiyle. Teşekkürler

    YanıtlaSil
  9. İnsanların iyi ve kötü tarafları var önemli olan iyi yönleriyle eşleşmek. Bütünü değil parçayı reddetmek. Çünkü en yakınımızdaki insanlar da canımızı acıtıyor onları nasıl çıkartacağız? Mükemmel olmadığımızı kabul etmeliyiz. Çok güzel yazı emeğinize sağlık:)

    YanıtlaSil
  10. Mükemmel insan yok.. parça parça davranışlarımız var.. Parçayı reddet.. insanı kabul et.. kaleminize sağlık..

    YanıtlaSil
  11. Farklılıkları kabul edip yönetebiliyor olmak ne güzel marifet.Ve ceketi değil düğmeyi atma kısmını hatırlattığınız için, kaleminize emeğinize sağlık 💐

    YanıtlaSil
  12. Mükemmel insanlar olaydık huri nuriler olarak direkt cennetlik olurduk... :) çevremizdeki kişileri ona göre kabullenmek gerekir. Hiç kimse mükemmel değil ya da hiç kimse yüzde yüz kötü değil...

    YanıtlaSil
  13. İnsan o kadar takılıp kalıyor ki olaylara ve kişilere. Orayı bir aşsq ilerleyebilecrk aslında.. Emeğinize sağlık bu güzel yazı için

    YanıtlaSil
  14. Şu parça bütün işi çok iyi iş :) yoksa sabır zor olurdu dimi :)

    YanıtlaSil
  15. Herkesin kendimiz gibi olmasını istemek aslında sadece kendimizi üzmek öteye gitmyen çıkmaz yol gibi.. emeğinize sağlık:)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder