Günlüğümün adını iyilik koymaya karar verdim. Çünkü
hiçbir çocuğun hayatında kötülük olsun istemiyorum.
Her çocuk ve her insan iyilikler içinde olsun istiyorum. Ama
dünyada yaşananlara bakınca da böyle olmayacağını anlayabiliyorum.
Yine de ben vazgeçmeyeceğim. Hep iyilikle kalmaya
çalışacağım. O yüzden defterime iyilik adını verdim. Hiç unutmayayım diye.
Sabah yengem bizi okula hazırladı. Hep birlikte gittik.
Giderken, bugün okul çıkışında bizim yardımımıza ihtiyacı olduğunu söyledi.
Sevindik. Onun için bir şeyler yapabilmek hoşumuza gidiyor zaten. Ama bu defa
sofra toplamasına yardım etmek gibi değildi. Ya da bakkaldan ekmek almak gibi
değildi. Onlar zaten çocukların hayatın içerisinde yaptığı şeylerdi. Bu defa
başka bir şeydi.
- ''Tamam'' dedik, ''ne lazımsa yaparız.''
Ama hepimiz merak ettik. Okulda tenefüste buluştuk
kardeşlerimle. Neye ihtiyacı var acaba dedik. Aslında çok havalı görünüyorduk.
Kendi aramızda konuşuyor ‘’düşünelim sonraki tenefüs tekrar buluşalım’’
diyorduk. Bizi büyük bir maceranın beklediği ortadaydı. Ama o macera neydi bir
türlü anlamıyorduk.
- Yan yanaydık.
- El eleydik.
- Kardeştik.
- Ve kardeş olarak hareket edecektik.
Problem her ne ise birlikte çözecektik. Zaten en küçüğümüzü
aramızda idare edebilirdik. Ellerimizi üst üste koyduk. Birbirimize söz verdik.
Gevşemeyecektik, yılmayacaktık. Birbirine bağlanmış zincirler gibi yıkılmadan
mücadele edecektik.
Sabahtan öğlene kadar her kırk dakikada bir birbirimizi
güçlendirdik. Ama işin aslı bizden ne isteneceğini bilmiyorduk. Ama
kararlıydık. Hamza’yı lider seçtik. En güçlümüz oydu. Ali en küçüktü, ama çok
akıllıydı. Çok söz dinlerdi.
Çıkışta önce biz buluştuk sonra kapıda bekleyen yengemin
yanına koştuk. Hepimize tek tek sarıldı. Öptü bizi. Yorgun görünüyordu. Birazda
terlemişti. Kokusu taze açmış karanfilleri anımsattı. Sonra dedi ki;
- '' Eve gitmiyoruz, bahçeye gidip ağaçlardan
meyveleri toplamamız lazım. Bu zor bir iş, benimle bu zor işi yapmaya var
mısınız? Sizi bıraktıktan sonra ben gidip topladım ama siz olmadan bitiremem.''
Hep birlikte;
- ''' Varız!'' diye haykırdık.
İşte görevimiz gelmişti. Ve sınırlarımız belliydi. Hepimiz Hamza’ya baktık. Onun askerleriymiş gibi onu takip ettik. Tabi Hamza’da yengemi takip etti.
Hep birlikte arabayla bahçeye gittik. Çok ağaç vardı ve çok
meyve. Bazıları yedi kollu devlere benziyordu.
Gözlerimin dolmasına izin vermedim. Gevşemedim, üzülmedim.
Çünkü hakikaten iyiliğe inanıyordum. Bunun beni üstün yapacağına da tüm
kalbimle inanıyordum.
Ve sonra komutanımız Hamza ağaçtan inip bizi topladı. Yengem
yere sofra kurdu. Ve birlikte börek yiyip ayran içtik. Öyle çok güldük ki. En
çok da Ali’ye güldük. Hem uyuyor hem de böreğini yiyordu. Ama bir zorluğu
birlikte kolaylaştırmanın keyfini yaşıyorduk.
Demek ki, söylenenler doğruydu. Mutlu olmak için çok
şeye ihtiyaç yoktu. Biraz iyilik her şeyi çözüyordu. Nasıl mı? İyiliğin karşılığı iyilikti.
&
"İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğundan beri,
En büyük dostu ve düşmanı hiç değişmedi.
Aynadaki kişi...
Tek başına neler yapabileceğini keşfet!"
Yahya Hamurcu
Emeğinize sağlık. Bu yazıyı yazmakta bir iyi🫠
YanıtlaSilGüzel bi yorgunluktan sonra içilen ayranın tadı bi başka oluyo tabii 🥰
YanıtlaSilKendi küçük, kalbi büyük, iyi kızımız… Sen günlüğünü hep bizimle paylaşır mısın? Bizim de iyilere, iyiliklere inancımız artsın… Sana kocaman sevgilerimle…
YanıtlaSilGecmise dair en çok hatırımızda kalanlar bu güzel yazıdaki 6 yaşında yediği kokulu elmalar gibi calışıp ürettikten sonraki keyiflerimiz diye düşündüm...Eline saglik yazanın..
YanıtlaSilMethiye öksüz ve yetim olduğu için insan daha bir hassaslaşıyor. Oysa iyiliğe hepimizin ihtiyacı var.
YanıtlaSilEllerinize sağlık çok güzel bir yazı
YanıtlaSilellerinize sağlık
YanıtlaSilİyilikte yarışmak ümidi ile elinize emeğinize sağlık be güzel ne sıcak bir yazı
YanıtlaSilÇocuk yaşta birlik, beraberlik ruhu içinde üretmek , faydalı olmak, bundan keyif almak... Ne kadar anlamlı. Bugün ne çok ihtiyaç duyuyoruz aslında ...
YanıtlaSilElmayı toplatmayı bırakın evde olan elmayı soyup yemeyen çocuklarımız var. Dahası biz soyup amman yavrum sen yorulma diyip yediriyoruz.
YanıtlaSilKüçük bir çocuğun duyguları, hep birlikte çalışıp üretmenin keyfi ne güzel anlatılmış. Emeğinize sağlık🌷
YanıtlaSilAh Methiye hakikaten çok tatlısın ve iyisin.
YanıtlaSilNe güzel bizi de kendi çocukluğumuza götürdün kalbimize dahaca günahların bulaşmadığı zamanlara… Ama evet senin de dediğin gibi İyiliğin karşılığı hep iyilik o zaman şimdi biz de seninle başlayalım bir iyilik günlüğü tutmaya ve kalbimizi temizlemeye…
İyiliğin karşılığı iyilikten başka bir şey mi olacaktı ki...
YanıtlaSilYeterki sen iyilik yap..