Problem Varsa Çözüm De Var

 

PROBLEM VARSA ÇÖZÜM DE VAR

"Bu da mı vardı kaderimde?" dedi Sebahat abla. Dokuz yaşında babasını trafik kazasında kaybetmişti. Babası o köyün ilk ve tek arabası olan kişiydi. Arabasında dama şekilleri olduğu için damalı Arif derdi herkes ona. Çok da iyi bir adamdı damalı Arif amca. Çocuklarını omzundan indirmez, karısını "Çiçeğim" diye severdi. Birinin ihtiyacı olduğunda hemen yardımına koşardı.

Yine günlerden bir gün hava buz gibi eserken, diz boyu kardan yürümekte zorluk yaşanıyordu. Mahalleden biri arabası ile kendisini uzak bir ilçeye götürmesini istemişti. Arif amca: "Tabii ki olur ama bu havada çıkmak ikimiz için de iyi olmaz." demişti. Sonra düşündü; "Bu havada bu kadar ısrar olmaz, demek ki yola düşmek gerekiyor." dedi ve kimsenin "Gitme Arif!" demesine aldırış etmedi. Arabasını kıskanıyor da dedirtmek istememişti kimseye. Yola çıktılar ama herkesin aklı Arif’teydi. Çocuklar nereden bilecekti ki son kez babalarına sarıldıklarını.


Daha dokuz yaşındaydı Sebahat abla. Babasına hiç doyamadan kara haberi gelmişti. Ablası vardı kendinden bir yaş büyük. Sadece göz göze geliyor tek kelime konuşamıyorlardı. Yapayalnız kalmışlardı sanki koca dünyada. Annesi o günden sonra siyah renkten başka bir şey giyinemez olmuş yataklara düşmüştü. "Arif'im, iki öksüzün var, dön." diyor başka bir şey demiyordu. Çok geçmeden doktor sayılı günleri olduğunu söyleyivermişti. Daha onbir yaşındaydı Sebahat abla. Yataktan kalkamayan annesinin yanından hiç ayrılmıyorlardı. Sarılıyorlar, anne kokusu diye öpüp kokluyorlardı.

Ve artık bir annesi de yok Sebahat ablanın. İki kız kardeşe teyzeleri bakmaya karar vermişti. Kim ne zaman isterse o zaman alıyor üzülmesinler diye ellerinden geleni yapıyorlardı. Birkaç yıl sonra evlenmek isteyenler oldu iki kız kardeşle. Aynı gün aynı eve ablası ile gelin gitmek de varmış. İki erkek kardeş iki kız kardeşle evlenmişti. Aynı evde yıllarca birlikte yaşadılar ama Sebahat'in bir türlü bebeği olmadı; gitmedikleri doktor, gitmedikleri yer kalmamıştı. "Bu da mı vardı kaderimde." dedi Sebahat. "Küçük yaşta babamı bir kaç yıl sonra annemi kaybettim." dedi. Şimdi herkesin bebeği var benim sarılıp koklayacağım bir yavrum olmayacak diye yıllarca ağladı.


Bilmiyordu ki aslında her dezavantaj avantajı ile birlikte gelirdi. Her sahte çözüm de yan etkileri ile birlikte gelir. Sahte problemi sahte çözüm bulunca, problemini büyüttüğün gibi; bir de küçük problemlerin çıkar. "Bunlar  da nereden çıktı?" der insan ya da "Bu da mı vardı kaderimde." der tıpkı Sebahat abla gibi. Sanki bütün dünya birlik olmuş üstüne üstüne geliyor gibi hisseder  ama aslında şu an karşılaştığın olay sahte probleme sahte çözümler üretmenle başladı. Sahte problem sadece problemi büyütmez. Aynı zamanda irili ufaklı problemin olmasına sebep olur. O yüzden bir insan problemi anlatıyorsa, anlatmadıklarına da bak. Çözüm aslına insanın kendisinde...

&

 Deneyimsel Tasarım Öğretisi tutarlı, uygulanabilir, anlaşılabilir, faydalı bilgilerle hayatımızı kolaylaştırmamızı sağlar. Bu bilgilerle insan ailesiyle, arkadaşlarıyla çocuğuyla nasıl daha iyi bir ilişki kurabilir, eşiyle nasıl mutlu olabilir, patronuyla iş arkadaşıyla, müşterisiyle nasıl daha etkili bir iletişim kurabiliri öğrenir. 


Bu yazıyı beğendiyseniz benzer yazılarımızı  buradan okuyabilirsiniz.

Yorumlar

  1. İnsan sadece problemlerle uğraşıp duruyor oyalanıyor. Sahte problem problemi sadece büyütmez . aynı zamanda yeni problemlerin ortaya çıkmasına da sebep olur. Teşekkürler yazı için

    YanıtlaSil
  2. Verdiklerine şükürler olsun... Vermediklerine ise binler kere şükürler olsun... Yağmuru yağdırmıyorsa o susuzluğa ihtiyacımız olduğundan... Biz de kabul etmeyip su bulmaya çalışırız. Şifan susuzluk oysa...

    YanıtlaSil
  3. İnsan kendi için hayırlı olmayan şeyleri herkes de var diye isteyebiliyor maalesef..

    YanıtlaSil

Yorum Gönder