Pergel

 

PERGEL

Meryem her zamanki gibi uyku vakti geldiğinde elini yüzünü yıkayıp dişlerini fırçalamış,  pijamasını giymiş ve annesiyle sohbet ederek uyumak istiyordu. Belki de günün en keyifli ve anlamlı dakikaları annesinin kendine birbirinden ilginç hikayeler anlattığı, öğütler verdiği zamanlardı.

Hande kızının yanına uzanmış, ona sarılmış ve yine anlatmaya başlamıştı:

-Evet canım kızım, bugün sana hayvanlar aleminden değil; okulda kullandığımız bir aletin hikayesinden bahsedeceğim.

Pergelin hikayesinden...

Bir gün bir pergel varmış. Bir ucu sabit diğer ucu hareketli olan olan pergel. Pergelin kısa ucu sabit durduğunda diğer ucundan çıkan şekil çok anlamlı oluyormuş. O nedenle pergel, her ne zaman şekil oluşturmak istese önce bir ayağını sağlam bir yere dayarmış.

Aynı kalemlikte bulunan arkadaşı cetvel ona sormuş; "Pergel kardeş neden hep bir ayağını sabit tutuyorsun, çok sıkılmıyor musun sürekli orda durmaktan?" demiş.

Pergel gülümseyerek, "Hayır tabii ki de, meselenin özü zaten orada cetvel kardeş, o noktayı bulup orada netleşebilmekte...

Tıpkı hayat gibi..."

"Bak şimdi, bütün mesele doğru denklemi kurabilmekte. Örneğin; benim bir ayağım sabit duruyor ama diğer ayağımda sürekli bir hareket var. Hayatın içinde de bir sürü olaylar, vakalar, kişiler, oyalayıcılar, tırtıklayıcılar varken, bir yerde bunların sabit, değişmeyen kurallarını görebilmem gerekiyor. Çünkü insan hayatın içinde akıp giderken, kendine uygun olan doğru şekli çıkarabilmesi için vakalardan çıkıp o olayın ne anlatmak istediğine bakmak zorunda. Eğer yaşadığımız her olayda sebep sonuç ilişkisi kurarak bir sonuç değerlendirmesi yapamazsak, kendimize doğru olan sabit değişmeyen bir strateji çıkaramazsak, o zaman ne yaşarsak yaşayalım bir türlü öğrenemeyiz. Ve hayat o sabit ayağı doğru yere takıp, biz o doğru şekli çıkarana kadar aynı olaylar üzerinde bizi döndürür durur...

Cetvel şaşkınlık içinde dinliyordu:

"Ben hiç böyle düşünmemiştim, demek ki kişilere, zamana ve mekana göre değişmeyen her zaman tutarlı olan doğrulara ihtiyacımız var öyle mi? Aslında haklısın, benim durduğum yerden düzgün bir çizginin çıkabilmesi için de durumumu sabitlemem ve net olmam gerekiyor. Eğer bir yerde net duramıyorsam oradan düzgün bir çizgi çıkmıyor."

Pergel başını sallayarak onayladı ve;

"Evet bu hayatta dününe göre daha mutlu ve başarılı olmanın yolu çıkaracağın şekli, stratejiyi bilmekten geçiyor cetvel kardeş…"

Hande tüm bunları anlatırken güzel kızı Meryem’in uyuyakaldığını fark etmemişti. Yanağına minik bir öpücük kondurup üzerini güzelce örttü ve “Umarım en zorlandığın zamanlarda bile dayanacağın sabit bir gerçeğin olur yavrum.” Diye dua ederek ayrıldı.

   &

Deneyimsel Tasarım Öğretisi tutarlı, uygulanabilir, anlaşılabilir, faydalı bilgilerle hayatımızı kolaylaştırmamızı sağlar. Bu bilgilerle insan ailesiyle, arkadaşlarıyla çocuğuyla nasıl daha iyi bir ilişki kurabilir, eşiyle nasıl mutlu olabilir, patronuyla iş arkadaşıyla, müşterisiyle nasıl daha etkili bir iletişim kurabiliri öğrenir. 


Bu yazıyı beğendiyseniz benzer yazılarımızı  buradan okuyabilirsiniz.

Yorumlar

  1. En zor zorlandığımız zamanlarda hala devam edebilmek için hala sabredebilmek için hala o sıkıntıya göğüs gerebilmek için sadece gerçek olana tutunabilirsin. O öyle bir gerçek ki O gerçek için her şeyi göze alırsın.

    YanıtlaSil
  2. Pergel, cetvel, her şey aslında gerçeği haykırıyor... Görebilene... Görebilen ve bunu kaleme alanlara selam olsun...

    YanıtlaSil
  3. Bir çocuğa anlatılabilecek çok faydalı bir hikaye. Samimi bir yazı olmuş Teşekkürler..

    YanıtlaSil

Yorum Gönder