Kocamla Problemim Var!

KOCAMLA PROBLEMİM VAR!

Telefonu uzun uzun çalıyordu. Telaşlandı, ısrarla niçin bu kadar çaldırıyordu? Arayan da açana kadar hiç pes etmemişti… Meğer arayan, üniversiteden beri hiç kopmadığı dert ortağı Şevval’miş. Telefonu açtığında arkadaşı ağlayarak kesik kesik konuşmaya başladı.

“Şevval, kuzum ne oldu? Neden ağlıyorsun?

Mina… Mina…”

Kuzum, ne oldu anlat bak korkmaya başladım..”

Yok… Korkma, kötüyüm, kimi arayacağımı kiminle konuşacağımı bilmiyorum. Üzüntümden kendini yedim, bitirdim.  Anlatacağım… Ancak şimdi sakinleştim, durumu sindirdim.”

Mina’nın aklına türlü senaryolar geldi, annesine mi bir şey olmuştu acaba? Kocası mı? Yoksa  çocuğu mu? Kime ne oldu acaba? Merakla telefonun ucunda anlamaya çalıyordu.

Mina, Murat'la çok kötü kavga ettik, hiç böyle olmamıştık…”

“Ne oldu kuzum, mesele ne? Neden kavga ettiniz?”

“Çok kırdı beni, çok. Bu dediklerini ömrümce unutmayacağım, bir anda evden çıktım. Bir daha nasıl döneceğim bilmiyorum. Canımı o kadar yaktı ki dedikleri, bir daha birbirimizin yüzüne nasıl bakacağız, bilmiyorum.”

“Şevval kuzum artık anlatacak mısın ne oldu?”

“Biliyorsun bir süredir çocuk sahibi olmaya çalışıyoruz. Bu süreçte biraz birbirimizi yıprattık, sinirlerimiz laçkalaştı. Zaten bu süreçte maddi ve manevi sabrımız da kalmadı, denedik denedik olmadı. Çevre baskısı bir yandan, aile baskısı bir yandan, kimse halden anlamıyor.

Neyse ki durumu kabul ettik ve  isteğimizden vazgeçtik. Evlat ediniriz, fikrine sıcak bakmaya başlamıştık, araştırıyorduk. Çocuk evin meyvesi, evdeki sessizlik kaybolur, yerine çocuk neşesi ile dolar dedik. Murat’a bu durumla ilgili kim ne demiş bilmiyorum, sanırım birileriyle konuşmuş. Bana  “Sen kadın olsaydın anne olurdun. Belli ki hak edişin yok.” dedi.

Anlamlandıramadım. Böyle bir şeyi nasıl ifade edebilir? Ben hak etmediğim için, kadınlığım yetmediği için çocuğum olmuyormuş. Bir görseydin, başımdan kaynar sular indi, sanki. Böyle bir şey nasıl söylenir?

Arkadaşım gerçekten böyle mi? Bana akıl ver. Bana bir yol göster. Ben gerçekten ne yapacağımı bilmiyorum. Ne düşüneceğimi bilmiyorum.”

Mina böyle bir şeye şahit olduğu için üzülmüştü. Murat’ı tanıdığından beri kibrine hep şahit olmuştu. Gerçekten çok düzgün bir ailede yetişmiş, hep yüksek notlar almış, çok kitap okumuş, araştırmış ama ne yazık ki bilginin kibrine yenilmişti…

İnsanın ilmi, bilgisi gücünden az olunca güç sarhoşu oluyor. Herkese kafasına göre Sen şunu hak ediyorsun. Bunu hak etmiyorsun. Senin problemin bu. Sen şunu anlamazsın.” diyebilme hakkına sahip olduğunu zannediyor. Bazı doğruları düşünmeden söyleyip,  ifade edilen sözler,   çok can yakıyor. Karşı tarafın canını yaktığımızın farkında bile olmayabiliyoruz.

Biz başkasına gerçekleri söyleyerek öyle tokatlar atarız ki başkası da gelip, bize tokat atabilir. Ne ekersek onu biçeriz.

Aslında Murat’ta kibir vardı. Hayatında her şeyin mükemmel olmasını istiyordu. Bugüne kadar da her şey istediği gibiydi. İşlerin istediği gibi gitmemesi onun canını acıtıyordu. Nasıl çözeceğini bilmediği için de sağa sola çarpıyordu. Dedesi bir gün Murat’a “Çocuğun niçin olmuyor? Soyun mu kurudu?” dediğinde hırs yapmıştı.

İnsanın en yükseğe ancak küçülerek varacağını unutturan o kibir…

İyi olan her şeyi yakıp yıkan,

Bir anlık ben üstünüm, ben hallederim” hissi için sonsuza dek düşüren kibir… İyi olan her şeyi yakıp yıkan kibir…

 &

Deneyimsel Tasarım Öğretisi tutarlı, uygulanabilir, anlaşılabilir, faydalı bilgilerle hayatımızı kolaylaştırmamızı sağlar. Bu bilgilerle insan ailesiyle, arkadaşlarıyla çocuğuyla nasıl daha iyi bir ilişki kurabilir, eşiyle nasıl mutlu olabilir, patronuyla iş arkadaşıyla, müşterisiyle nasıl daha etkili bir iletişim kurabiliri öğrenir.

 Bu yazıyı beğendiyseniz benzer yazılarımızı  buradan okuyabilirsiniz.

Yorumlar

  1. Gülbahar Yurdusever17 Mayıs 2023 22:54

    “Sen şunu hak ediyorsun. Bunu hak etmiyorsun. Senin problemin bu. Sen şunu anlamazsın.” İnsanın normalleştirdiği kibir kokan cümleler...

    YanıtlaSil
  2. Kibir ilk günah kibir . İnsanlar biraz başarı elde edince hikmeti kendinden bilip kibre girebiliyor. Ben yaptım Ben ettim delisi olabiliyor. İnsan belki bazen hiç farkında olmadan kibre girebiliyor.
    Başkalarına küçük görmeden
    kendini büyük görmeden
    İnsanlardan bir insan gibi yaşamak...

    Peygamber döneminde dışarıdan bir kişi meclise geliyor ve soruyor: peygamber , Muhammed hanginiz diye? Üzerinde görünüşünde peygamberlik ile ilgili herhangi bir süs amblem Arma işaret lüks yok....

    YanıtlaSil
  3. En yükseğe varabilmenin yolunun küçülmek oldugunu öğrenmek paha biçilemez...

    YanıtlaSil
  4. Kibirli bir insan olmamak ve böyle insanlardan uzak kalabilmek dileği ile...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder