İYİ İNSAN
"Kızarmış ekmek, birazcık peynir,
Aman efendim ne güzel yenir..."
"Tuğba hadi uyannnnnn."
Annesinin kadife sesiyle söylediği mısralar ile uyanmıştı Tuğba. Burnuna mis gibi kızarmış ekmek kokusu geliyordu. Yüzünde bir tebessüm oluşmuştu. Normalde; "Biraz daha uyuyayım anne," derdi. Ama bu sabahki koku onu mest etmişti. Yatağından çabucak kalktı. Hava serindi üşümüştü. Diğer odada yanan sobanın başında aldı soluğu. Ellerini, ayaklarını iyice ısıttı. Annesi her sabah erkenden kalkar, sobayı yakardı. İçerisi biraz ısınınca da Tuğba'yı uyandırırdı. Tuğba ısınırken aklına ütülemeyi unuttuğu gömleği ve jile elbisesi geldi. Annesi artık ortaokula gittiği için Tuğba'ya kendi kıyafetlerini nasıl ütüleyeceğini anlatmıştı. Annesinin öğrettiği şekilde ütüsünü yapıyordu. Okul için hazırlık yapmak Tuğba'yı mutlu ediyordu. Küçük bir sorumluluk olsa bile yapabiliyor olmak hoşuna gidiyordu. Okula geç kalmamak için hemen kıyafetlerini giydi. Okul için hazırdı. Sobanın yanındaki masada sıcacık ekmeği ile kahvaltını yaptı. Biraz daha oyalanırsa geç kalacaktı. Evden çıkmalıydı artık. Annesinin yeni ördüğü bereyi kafasına geçirdi. Ve annesine sarıldı. Evden alelacele çıkmıştı. Her sabah mahalleden arkadaşları ile okula yürüyerek gidiyordu. Bugün de aynı şekilde gideceklerdi okula.
Ders bitince eve hiç oyalanmadan dönmüştü. Annesinin onu beklediğini biliyordu. Merdivenleri koşarak çıktı kapıyı çaldı annesi Tuğba'yı tebessümle karşıladı ve sımsıkı sarıldı. Okulun nasıl geçtiğini neler yaptıklarını sordu. Muhabbet ediyorlardı. O arada annesinin aklına Tuğba'ya hamile olduğu zaman geldi. Nasıl da tatlı bir heyecanla beklemişti onu. 9 ay boyunca vücudunda olan değişimi hayretle izlemişti. Sağ salim doğduğunda çok sevinmişti. Hasta olduğunda ise onun hastane masrafları için alyansını satmak zorunda kalmıştı. Bunca iyi ve kötü günün ardından Tuğba şu an karşısında kocaman bir kız olarak duruyordu. Ve muhabbet ediyorlardı. "Yıllar ne kadarda çabuk geçti," dedi içinden. Bunca zaman ne için uğraşmıştı? Tek amacı kızının iyi yetişmesi ve onun iyi bir insan olabilmesi içindi...
Peki biz en son ne zaman annemize sımsıkı sarıldık?
Annelerimizin verdiği bu kadar emeğin hakkını verebildik mi?
İyi ile kötüyü, doğru ile yanlışı ayırt edebildik mi?
Peki onların istediği gibi iyi insanlar olabildik mi?
&
Deneyimsel Tasarım Öğretisi tutarlı, uygulanabilir, anlaşılabilir, faydalı bilgilerle hayatımızı kolaylaştırmamızı sağlar. Bu bilgilerle insan ailesiyle, arkadaşlarıyla çocuğuyla nasıl daha iyi bir ilişki kurabilir, eşiyle nasıl mutlu olabilir, patronuyla iş arkadaşıyla, müşterisiyle nasıl daha etkili bir iletişim kurabiliri öğrenir.
Eski günlere götürdü beni bu yazı. Ne güzel günlerdi. İyi insan olabilmek ümidiyle.
YanıtlaSilAnnem e sımsıkı sarılmaya gidiyorum. Teşekkürler kaleminize sağlık. 🌸
YanıtlaSilHer anne baba evladının iyiliği için çalışır, peki yaz biz kendi iyiligimiz için neler yapıyoruz?
YanıtlaSilÖzledim....
YanıtlaSilPeki Rabbimizin istedigi kadar iyi bir kul olabildik mi?...
YanıtlaSilAnneler.. hep sikayet edilen.. ama biz evlat olarak ne yaptik?
Haklarinin odenmeyecegini bilip keske en azindan yapabildiklerimizi yapabilsek..
iyi insan olabilmek dileği ile..
YanıtlaSilGerçekten iyi insan ne kadar az, umarım iyi insanlardan olabiliriz...
YanıtlaSil