Her Gün, Yeni Bir Gün

 


HER GÜN, YENİ BİR GÜN

Yine öğlen olmuştu. Irmak yeni uyanmıştı ve kendine gelebilmek için yatağın içinde debelenip duruyordu. Gece geç saatlere kadar dizi izliyor, insanların uyanıp güne hazırlandığı saatlerde yatağına yeni giriyordu. Artık iyice gecesiyle gündüzü birbirine girmişti.

Yataktan doğrulurken; "Yine birbirinin aynı, sıkıcı günlerden biri," diye düşündü. Üniversiteden mezun olalı iki yıl olmuştu. İlk başlarda çalışma konusunda istekliydi ama ne iş yapmak istediğinden pek de emin değildi. İç mimarlık okumuştu. Dayısının mimarlık ofisinde çalışmaya başlamış ama pek de adapte olamamıştı yaptığı işe. Bir süre sonra; "Tasarlamayı, dizayn etmeyi seviyorum ama bunu moda konusunda yapmak istiyorum," demişti dayısına. Dayısı arkadaşının butiğinde ona iş ayarladı. Hevesle gittiği bir kaç ayın sonunda buradan da sıkılıp ayrılmıştı.

"Oh be evde olmak ne kadar güzel, yapacak bir sürü şey var, gezilecek bir sürü yer var," diye düşünüp sevinmişti. Gerçekten de bir kaç ay evi otel gibi kullanmış, arkadaşlarıyla takılmıştı. Sonra yavaş yavaş arkadaş çevresi dağıldı. Bütün arkadaşları çalıştığı için kendisiyle takılacak birilerini bulamadı ve evde takılmaya başladı.

Evde ilk zamanlar oyalanacak şeyler bulmak kolaydı. Ekmek yaptı, lahmacun yaptı, mutfakta yeni şeyler denedi. Ama o da olmadı ne yapmak istediğine karar veremiyordu. Daldan dala konuyor sonra da sıkılıyordu. En sonunda kendisini oyalamak için diziler, filmler izlemeye başladı. Bütün dizi-film platformlarına üye olmuştu.

Başlarda izleyeceği şeylerde seçiciydi ama artık onu da yapmıyordu. Platformu açıyor ve önerdiği diziyi, içeriğine bile bakmadan izlemeye başlıyordu. Tabii bir şeyler izlerken atıştırmadan olmazdı. Market uygulamasından siparişini veriyor, istediği abur cuburlar da ayağına geliyordu. Bu tutumu yüzünden evde annesiyle de arası açılmış, iyice kilo almış, hayata karşı iyice isteksizleşmişti.

Yataktan ayaklarını sürüyerek kalktı. Artık elini yüzünü yıkamaya gitmeye bile üşeniyordu. Annesi kapısını açtığını görünce, "Ooo, matmazel aramıza teşrif ettiniz. Yıka yüzünü de kahvaltını yap. Sonra da şu çamaşırları as bir zahmet!" diye laf attı. Canı kahvaltı yapmak da istemiyordu, çamaşır asmak da. Tekrar odasına girip yatağın üzerine oturdu. Gözü iki ay önce arkadaşının verdiği ve kapağını bile açmadan kitaplığın üzerine koyduğu kitaba takıldı. Arkadaşı altını çizerek okumuştu, rastgele açtığı sayfadaki çizili yerler dikkatini çekti.

"Her gün; yeni bir gün, yeni bir başlangıç, yeni seçimler ve o seçimlerin getireceği yeni sonuçlar demek aslında. Her sabah, yeniden hayat dümeninin başına geçip yeni bir rota çizdiğimi fark ettiğim gün, sabahlara bakışım çok değişti. Bugün, rotamın dışına çıkıp dümeni çevireceğim beş derecelik açı bile bundan aylar sonra rotamdan kilometrelerce sapmama neden olacak. O yüzden her gün, tekrar tekrar nereye gidiyorum, yolun sonunda ulaşmak istediğim yer neresi diye sormam gerekiyor."

Kitap ilgisini çekmişti; "Kesinlikle şuan içinde bulunduğum durum hayatımın hiç bir yerinde ulaşmak istediğim bir konum değildi. Ben ne zaman rotamdan saptım acaba?" diye düşündü Irmak. Başka bir sayfaya geçti:

"İnsan şuanda bulunduğu konumu değerlendirip ümitsizliğe kapılabilir. Hiçbir insan hayatta başarısız ve mutsuz olmayı istemez. Ama kendi yaptığı seçimler onu başarısızlığa ve mutsuzluğa itebilir. İnsan istediği şeyin bu olmadığını, bunun başına başkaları yüzünden geldiğini savunur. Oysa hayat, insana kendi oluşturduğu sebeplerin sonuçlarını sunar. Şimdi neredeysen, seni buraya senin seçimlerin getirdi. Yani hayatının dümeninde sen varsın, asla bir başkası değil."

Irmak, uyurken yüzüne soğuk su fırlatmışlar gibi hissetti. "Yani şu içinde bulunduğum buhranlı kısır döngüye ben sebep oldum öyle mi? Hayatıma yön verenin tamamen ben olduğumu hiç düşünmemiştim.  Hayatı gelişigüzel yaşıyorum, dümeni rotasız bir sağa bir sola çeviriyorum. Hayatımdaki sapmaların nedenlerinden biri de rotasızlık olabilir mi?’ diye düşüncelere daldı. Uzun zamandır düşünmemişti. Başı ağrımaya başladı yine de kitapta başka bir sayfaya geçti:

"Sabahları sevinçle karşılıyorum artık. Gidişatı değiştirebilecek gücüm var. Geçmişimde verdiğim kararlar beni bugüne getirdi. Ama geleceğimi bugün vereceğim kararlar belirleyecek. "Anı yaşa" diyorlar ya hani, anı bu gözle yaşa. "Şu an yapacağım şey, geleceğimi şekillendirecek," böyle düşün ve ona göre yaşa. Şu an vereceğin kararlarını hedeflerine uygun vermelisin. Önce hayata dair hedeflerin olmalı. Ne istiyorsun bu hayattan, yarınki sen ile bugünkü sen arasındaki fark ne olmalı? Ve yolun sonunda ulaşmak istediğin yer neresi? Karar ver, seçimini yap ve yaşa."

"Her sabah, o günün giriş kapısı, aynı zamanda kalan ömrünün de giriş kapısı aslında. Kapılar önemlidir. Yanlış kapıdan girersen yanlış yerlere gidersin. O yüzden seçimini iyi yap. Unutma her an bir seçim. Her gün, yeni bir gün."

İyice omuzları düştü, "Evet, hedefim yok benim. Hayattan ne istediğimi, yarın kim olmak istediğimi bilmiyorum ki. O yüzden savrulup duruyorum," diye düşündü Irmak.

Bu kitap Irmak’a yepyeni seçimler sunmuştu. Şimdi, tam da şu anda bir seçimin eşiğindeydi. Dümenini sımsıkı tutup rotasını hedefine yönlendirmenin eşiği. Şimdi ne yapmalı, nasıl başlamalı?

Unutma, hayatta ne yaptığından çok neye rağmen ne yaptığın önemli. Tüm engellere rağmen kalk ve hedefine doğru adım at. Azı çoğaltabilirsin ama önce sıfırı bir yapmalısın.

&

Deneyimsel Tasarım Öğretisi tutarlı, uygulanabilir, anlaşılabilir, faydalı bilgilerle hayatımızı kolaylaştırmamızı sağlar. Bu bilgilerle insan ailesiyle, arkadaşlarıyla çocuğuyla nasıl daha iyi bir ilişki kurabilir, eşiyle nasıl mutlu olabilir, patronuyla iş arkadaşıyla, müşterisiyle nasıl daha etkili bir iletişim kurabiliri öğrenir.

Yorumlar

  1. Yani şu içinde bulunduğum buhranlı kısır döngüye ben sebep oldum öyle mi? Başka kim olabilirdi...

    YanıtlaSil
  2. Hayat insana bazen bir kitap, bazen otobüs yolculuğunda yanına oturan bir yaşlı, bazen bir karınca, bazen bir rüya, bazen öylesine denk gelen bir film, bazen de yaşadığı bir olay üzerine..
    Her an hatırlatır ihtiyacı olan şeyi..
    Bu dili anlayabilen olmak büyük marifet..

    YanıtlaSil
  3. Her yeni gün hedefe doğru bir adım.
    Kapanışlar önemlidir nasıl kapanıyor ise öyle açılır.
    Ne yaşıyorsam tam da hak ettiğim şeydir tam da ihtiyacım olan şeydir. İnsana iki elini ile yaptıklarına karşılığı vardır.

    YanıtlaSil
  4. Işıl Sezer21 Ocak 2023 13:49

    Hayatta ne yaptığından çok neye rağmen ne yaptığın önemli. Tüm engellere rağmen kalk ve hedefine doğru adım at. 👣

    YanıtlaSil
  5. "Her sabah, o günün giriş kapısı, aynı zamanda kalan ömrünün de giriş kapısı aslında. Kapılar önemlidir. Yanlış kapıdan girersen yanlış yerlere gidersin. O yüzden seçimini iyi yap. Unutma her an bir seçim. Her gün, yeni bir gün." - ne kadar ümit verici cümleler. aslıda her an bulunduğumuz konumdan çıkıp yeni bir yöne doğru hareketi başlatabiliriz. seçim bizim. hareketi başlatacak mıyım? :)

    YanıtlaSil
  6. merve buyuran16 Mart 2023 08:01

    insanlar hayat amacı oluşturana kadar bu buhranın içinde bir sağa bir sola savruluyorlar. bu cendereden en kısa zamanda çıkıp gününü dolu dolu geçiren insanlardan olabilmek ne kıymetliymiş. yazarın kalemine sağlık. bir çok insanın yaşadığı durumu açık ve anlaşılır bir şekilde ifade etmiş.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder