ÜÇ SANİYE
Her yerde karşısına çıkan o gıcık olduğunu düşündüğü dilenciden sıkılmıştı Ezgi. “Abla bir gül al be,” diyen çocuğun ailesine kızdı. Üstelik onlar yüzünden üç saniyesini harcamış olmanın öfkesiyle de söylendi içinden.
Kulaklığı yüzünden duyamadığı korna sesi ve aracın son anda frene basmasını fark etmesiyle neye uğradığını şaşırıp kalakaldı olduğu yerde. Hayatı film şeridi gibi geçti gözünün önünden. Koştururken neleri kaçırdığını düşündü bir anda; yavrularını, umutlarını, hatıralarını…
Kulaklığını çıkarıp kendini yokladı. Hayır hayır hiçbir şey olmamıştı, titrese de dizleri ayakta duruyordu. Yolun karşısına zor bela geçip kenarda bir yerde oturdu ve sakinleşmeyi bekledi.
Üç saniye… Üç saniye daha oyalanmamış olsaydı. Bu ihtimal beyninde dolandı durdu. Gerçekten nereye koşuyordu? Veya neyden kaçıyordu? Bu kadar hızlı gitmenin ne anlamı vardı ki? İşlerini daha mı çabuk hallediyordu? Daha mı sevilen biri oluyordu? Daha mı mutlu oluyordu? Neye bu acele? Biraz duraksayınca düşünmesi kolaylaştı. İnsanları inceledi bir süre. Herkesin bir yere yetişme telaşını fark etti. İş çıkış saatlerinde otobüsler, caddeler dolu dolu ve öyle bir koşturmaca ki kimse kimseyi fark etmiyor bile aslında. "Doğrusu insanoğlu çok acelecidir,” dedi düşünceli bir halde.
Biraz kendini toparlayıp evine geçti nihayet. Yavrusuna kocaman sarıldı. Mutfağa geçip kolları sıyırdı ve çok güzel bir akşam yemeği yaptı. Sofrayı çok özenle hazırladı. İnsanın bulunduğu yerde olması ve yaptığı işin hakkını vermesi, ortaya kaliteli bir şey çıkarmasını sağlarken, bir de onu mutlu ederdi. Evde iken evin, çalıştığında iş yerinin, sohbet ederken bulunduğu yerin hakkını veriyorsa ancak o zaman değerdi yaşamaya...
Değerdi elbette... Değerdi değmesine de…
Bunu kaybetmeden nasıl anlayabilirdi ki insan? O hızla kaybetmeden nasıl durabilirdi? Bazen hayat sen durmadığında "Pardon, üç saniyenizi alabilir miyim?" der. "Dur, dinle bak; bunu bilmeye gerçekten değer."
Her üç saniye, üç saniye değildir asla. Bazen istediğin o üç saniyeyi verir ama o hiç istemediğin sonuca seni götürebilir. Bazen üç saniyeni alır, karşılığında hayatına değer katacağın dersi verir.
Değerli bir şey satın aldığının farkındaydı Ezgi. İnsana aslında hak ettiğinden daha fazlası verilir yaşarken. Ve insan hikmeti kendinden sanma yanılgısına düşer... Hayattan aldığı üç saniyelik dersin ardından... Gel zaman git zaman fark etti ki artık karşısına da çıkmıyor o gıcık dilenci. Ve yine fark etti ki artık ona gıcık da değildi...
Artık ne zaman bir mendil veya gül satan bir çocuk görse ne ailesine kızar ne görmezden gelirdi. Kocaman bir tebessümle cebinden çıkardığı şekeri verir; "Şeker gibi olsun ömrün çocuk," der ve içinden dua ederek giderdi. Ve yine anladı ki; insan neyle karşılaşırsa karşılaşsın aslında onun lehinedir. O an görmese de aslında hayrınadır. Bunu bilen insanın hayatında aceleciliğin yerini huzur alır...
&
Deneyimsel Tasarım Öğretisi tutarlı, uygulanabilir, anlaşılabilir, faydalı bilgilerle hayatımızı kolaylaştırmamızı sağlar. Bu bilgilerle insan ailesiyle, arkadaşlarıyla çocuğuyla nasıl daha iyi bir ilişki kurabilir, eşiyle nasıl mutlu olabilir, patronuyla iş arkadaşıyla, müşterisiyle nasıl daha etkili bir iletişim kurabiliri öğrenir.
Emeğinize sağlık .
YanıtlaSilSaat tik tok ettikçe sanki kendi lehine hareket halinde sanatız ancak bizim aleyhimizedir tam olarak fark edenlerden olmak ümidi ile ( Gülcan Göytaş)
Doğrusu insanoğlu çok acelecidir. Hayatın içindeki bu koşuşturmadan hayatın gerçeğini kaçırıyoruz. Düşünmeye sevk eden güzel bir yazı olmuş teşekkürler
YanıtlaSilBazen “üç saniyeni alır” ama karşılığında sana hayatının dersini verir. Tam olarak öyle ..
YanıtlaSilİnsan kayıp-kazanç hesabının sonucunu aldıklarında zannediyor. Oysa sonucu verecek olan, kusursuzluğunu verdiklerinde de vermediklerinde verip aldıklarında gösteriyor, göremek isteyene.. Hatırlama vesilesi oldu, ne gğzel yazı kaleminize sağlık...
YanıtlaSilİçten ve pozitif bir yazı olmuş elinize emeğinize sağlık.
YanıtlaSilÜç saniyelerimi hatırlatan güzel bir yazı olmuş. Yüreğinize elinize sağlık
YanıtlaSilHer üç saniye, üç saniye değildir asla. Bazen istediğin o üç saniyeyi verir ama o hiç istemediğin sonuca seni götürebilir. Bazen üç saniyeni alır, karşılığında hayatına değer katacağın dersi verir.
YanıtlaSil'İnsan neyle karşılaşırsa karşılaşsın aslında onun lehinedir. O an görmese de aslında hayrınadır.' Teşekkürler 🙏
YanıtlaSilİnsanın hikmeti kendinden bilmediği, gerçeği görmesini sağlayan olaylar çok kıymetli... Elinize emeğinize sağlık...
YanıtlaSilO anlar çok önemli degil mi?
YanıtlaSilTüm koşuşturmanın arasında, bazen uyanırsın ya da uyanmazsın..
Verilen cevaplar...tepkiler..
Hayatımızın özeti aslında..
Emeğinize sağlık🌹
Kaybettimizi zannettiğimiz o 3 saniyeler ne kadar kazançlara sebep oluyor aslında.
YanıtlaSilŞeker gibi ömrün olsun çocuk :)
YanıtlaSil3 saniye diye küçümsemeden veya büyük görmeden hayata ve insanlara dokunmayı tekrar hatırlattı bana teşekkürler👏
YanıtlaSilYaaaa üç saniye bir şeyleri görmek için ne kadar önemli ve uzun.
YanıtlaSil3 sn insana bu hayatın ne kadar kıymetli olduğunu öğretebiliyor. Güzel bir hikaye. Elinize sağlık
YanıtlaSil