Sensiz Olmaz

 

SENSİZ OLMAZ

Hakan o sabah da uyanır uyanmaz telefonunu eline aldı. "Bakalım Gülbenciğim, hayatımın anlamı, mesaj atmış mı? Hmm, atmamış. Daha uyanmamıştır, dur ben atayım da uyanır uyanmaz mesajımı görüp mutlu olsun," diye düşünerek günün ilk mesajını yolladı.

"Günaydın gülüm. Güneşin, gül yüzünü kıskandığı bal peteğim. Sabahları mutlu uyanma sebebim. Yaşama sevincim. Günün güzel geçsin meleğim."

"Günaydın Hakan."

"Aaa uyanık mısın? Hazır olunca haber ver seni işe bırakayım, yani bırakayım dediğime bakma. Bana kalsa hiç bırakmam da hayat şartları işte. Yoksa bana deseler ki ıssız bir adaya düşsen yanına ne alırsın? Sadece sen olsan yanımda, bin ömrüm olsa binini de orada yaşarım."

"Tamam haber veririm."

Bu birkaç mesaj şapşal şapşal gülümsemesine sebep olmuştu. "Aşkım ya, bak iki muhabbet edince nasıl da neşem yerine geliyor. İyi ki hayatımda, o olmasa ne yapardım? Dur hemen hazırlanayım da bekletmeyeyim," diye düşünerek hızlıca hazırlandı ve yola çıktı. Her zamanki gibi kapının önüne park edip geldiğine dair mesajı Gülben’e yolladı.

Her durumda Gülben’in konforunu düşünürdü. "Motoru durdurmayayım, şu arabayı iyice ısıtayım da üşümesin aşkım. Ya iyi ki bu çiçekleri de aldım bayılacak meleğim," diye düşünürken radyoda çalan şarkı dikkatini çekti.

“Bu sabah yalnız uyandım.
Sensiz olmaz, sensiz olmaz...

Tanıdık kokular yok,
Sensiz olmaz...

Aşk bir dengesizlik işi.
Sensiz olmaz, sensiz olmaz...
Dengeye dönüşendir sevgi.
Sensiz olmaz...

Yine kendi kendime sormadan duramadım.
Niye seni böyle istiyorum diye bulamadım?”

"Şarkı da tam beni mi anlatıyor ne. Valla ben de niye böyle istiyorum bulamadım," diye düşüncelere dalmıştı. O sırada Gülben arabanın kapısını açıp yanına oturdu.

"Hah aşkım geldin mi? Ben de tam "Sensiz olmaz," diye bir şarkı dinliyordum. Senin için şarkı yazsam tam olarak böyle bir şarkı yazardım. En sevdiğin çiçekten aldım. Senin yanında soluk durdu ama senden daha güzelini bulma ihtimalim yok hayatım. Bununla idare etmelisin."

"Yine mi gül aldın Hakan?"

"Seviyorsun diye aldım canımın içi."

"Seviyordum, sen bıktırmadan önce. Neyse hadi acele et de geç kalmayayım işe."

"Ya bir kere de güzel bir şey söyle Gülben. Ben seni bu kadar düşünüyorken senin dediklerine bak. Seni sevmek bu kadar zor olmak zorunda mı?"

fff başladın yine."

"Bizans surları gibi sınırların var. Bir türlü içeri giremiyorum. Bu kadar kuşatmama nasıl kayıtsız kalabiliyorsun anlamıyorum. Ama bende Fatih inadı var yıkacağım o surları."

"Ne diyorsun Hakan, iyi misin?"

"Beni anla artık diyorum."

"Beğenmiyorsan sen bilirsin Hakan. Hadi acele et geç kaldım."

Gülben’i işe bırakıp kendi işine geçti. "Şu toplantı nereden çıktıysa. Bugün iş olmasaydı keşke. Gülben’le de  boşuna atıştık. Evet fazla gidiyorum kızın üstüne, sanki beni ne kadar sevdiğini bilmiyormuşum gibi davranıyorum o da sinirleniyor haklı olarak. Çok sinirlendi değil mi? Arasam mı acaba? Yapacağım evlilik teklifine odaklanmalıyım. Müthiş bir teklif olmalı. Ama önce "Öyle demek istemedim aşkım," diye mesaj mı atsam?" diye düşünürken, Cengiz’in dürtmesiyle irkildi.

"Hakan, Hakan, oğlum kendine gel, şşşt, Hakan, müdür sana bakıyor.’

"He, ne oldu? Ne dürtüyorsun Cengiz?"

"Oğlum daldın gittin müdür uyarmadan uyandırayım dedim. Gel ara verdik, gel de bir konuşalım. Ne bu hal oğlum? İyice koptun dünyadan, dalıp dalıp gidiyorsun."

"Ne yapayım Cengiz? Gülben’e evlenme teklifi yapacağım bir türlü karar veremedim ne yapacağıma. Dur sana anlatayım da bir fikir ver. Kapadokya’da balon kiralayıp havadayken evlenme teklifi edebilirim. Düşünsene gün doğarken, baya romantik olur. Ya da yazın Kaş’a gideriz, orada dalarız, denizin içindeyken bir istiridye veririm ona, içinden yüzük çıkar. Nasıl fikir? Of çok heyecanlıyım oğlum. Bu fikrin tek kötü yanı yaza kadar beklemek. Sence ne yapayım?"

"Hakan, sana bunu söylemek istemezdim ama Gülben’in seninle evlenmek isteyeceğini sanmıyorum."

"Ne diyorsun Cengiz, birbirimize deli gibi aşığız görmüyor musun? Tabi ki kabul edecektir."

"Sen deli gibi aşıksın ama o değil. Görmüyor musun kardeşim harap ettin kendini. Kendinde değilsin, sürekli Gülben’i düşünüyorsun. Tamam onu mutlu etmeye çalışıyorsun, eyvallah ama mutlu olmuyor. Yani dışarıdan bakınca zoraki seninleymiş gibi. Sen nasıl bunu göremiyorsun onu anlayamıyorum işte. Beraberken sizi görmemiş olsam senin bu sevgin karşısında eriyip biten birini hayal ederdim. Ama Gülben eriyip bitmiyor emin ol. Gel vazgeç bu evlilik teklifinden, en azından tam bir emin ol. Kabul etmezse yıkılırsın."

"Yok kardeşim onu öyle seviyorum ki ondan vazgeçemem. Onsuz bir hayat düşünemem bile."

"Bir insan bir insana nasıl bu kadar bağlı olur? Gerçi seninki bağlılık değil de bağımlılık. Keşke bu bağımlılığın sana verdiği zararı görebilseydin."

Vazgeçemediği her şeye bağımlıdır insan.

Peki insan insana bağımlı hale nasıl gelir?

Dengede başlayan ilişki, hangi yanlışlar yüzünden bir tarafın aşırı yakınlaşma isteğine diğer tarafın da aşırı uzaklaşma isteğine dönüşür?

Neden bir insan diğeri için her şeyi yaptığı halde karşılığını istediği gibi göremez?

Ve bir insan karşısındaki insan için yaptığını düşündüğü şeyleri gerçekten onun için mi yapıyordur?

"Sensiz olmaz..." demek mi, yoksa "Sensiz de olur ama seninle daha güzel olur," diyebilmek mi?


&

Deneyimsel Tasarım Öğretisi tutarlı, uygulanabilir, anlaşılabilir, faydalı bilgilerle hayatımızı kolaylaştırmamızı sağlar. Bu bilgilerle insan ailesiyle, arkadaşlarıyla çocuğuyla nasıl daha iyi bir ilişki kurabilir, eşiyle nasıl mutlu olabilir, patronuyla iş arkadaşıyla, müşterisiyle nasıl daha etkili bir iletişim kurabiliri öğrenir.



Yorumlar

  1. Sensiz de olur ama seninle bir başka güzel olur 😊

    YanıtlaSil
  2. İnsanın babası gidiyor, annesi gidiyor, evladı gidiyor ve bir şekilde onlarsız oluyorken; İnsan kendine nasıl da içinden çıkamadığı bir hapishane inşa ediyor kendi eliyle öyle değil mi.?
    Bağımlı olmadan neşeyle güzellikle ilişkilerimizi inşa etmek nasip olsun 🌸

    YanıtlaSil
  3. Vazgeçemediği her şeye bağımlıdır insan..
    Çok güzel bir örnek hikaye, elinize sağlık.💐

    YanıtlaSil
  4. İnsan insana bağımlı olur mu? tabii ki olur. Onsuz yapamam dediğim yer bağımlılıktır. İşte bu bağımlılık hali insanın gözünü kör eden yer. Ve artık insan gerçeği göremez olur. Aşkın gözü kördür demişler. Çünkü gerçeği göremez. Hakan Gülben'in kendisini sevmediğini göremiyor. Dengede olmayan ilişkiler her iki tarafı da huzursuz ve mutsuz ediyor. İlişkilerde dengeyi güzel ifade etmişsiniz teşekkürler.

    YanıtlaSil
  5. Hakan ve Gülben resmen gözümün önünde kısa metrajlı film olarak oynadılar 🤗 çok güzel bir yazıydı yazanın emeğine sağlık… sensiz de olur ama seninle başka güzel olur.🥰

    YanıtlaSil
  6. Bir bilse insan neyi bilmediğini. Yüreğinize kaleminize sağlık çok güzel anlatılmış.

    YanıtlaSil
  7. Yaratıcı bizden vasat olmamızı istiyor, malesef bir çok kavram gibi vasat kavramı da yanlış kullanılıyor.Vasat denince sıradan bayağı zannediliyor
    Vasat dengeli ve mutedil demek
    Dengeye gelmek ve dengede kalmak umuduyla..Hazırlayanlardan Allah razı olsun



    YanıtlaSil
  8. Vazgeçebilir olup vazgeçmedigimiz zaman hayat güzel...

    YanıtlaSil
  9. Kaleminize sağlık 🌷

    YanıtlaSil
  10. merve buyuran16 Mart 2023 15:39

    bu dünyada kime bağımlıysak oradan sınanıyoruz canımız yanıyor. gerçekleri görebilmek dileği ile. kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  11. Kaleminize sağlık... İnsan bağlılık ile bağımlılığı ne kadar da karıştırmaya müsait bir varlık...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder