FARELER FİLLERİ YENER
Asker fil, Orman Ülkesinin kralı olmak için can atıyordu. Buradaki herkese hükmedeceği günü dört gözle bekliyordu. Şu an sadece basit bir komutandı. Ama zamanı gelince bu ormana sahip olacak bir kral olacaktı.
Aslan kralı yıkmak için gelecek günü dört gözle bekliyordu. Kurnaz Tilkilerle yaptığı planı yavaş yavaş ama güzel işliyordu.
O gün gelip çattı. Herkes uyurken, ormanda sessizlik hakimken Aslan Kral'ın sarayına girdi. Ona kurduğu komplo sayesinde onu hapise atacaktı. Asker Fil yaptığı darbeyle Aslan Kral'ı tahtından indirdi. Onu Orman Ülkesinin dışında kalan korkunç mağara hapishanesine tıktı. Oradan çıkması çok zordu.
Asker Fil artık Kral Fil olmuştu. Kürsüye çıkıp Orman Ülkesindekilere seslendi;
"O çok güvendiğiniz kralınız artık yok. Bundan sonra yeni kralınız benim. Sakın bana kafa tutmaya kalkmayın. Siz de iyi biliyorsunuz ki ben hepinizden güçlüyüm. Hepinizi yerle bir edecek güce sahibim. Bundan sonra ben ne diyorsam, bu ormanda o yapılacak, sözümü çiğneyen kim olursa eski kralının yanına zindana atılacak."
Orman halkı çok korkmuştu. Asker fil gerçekten de çok güçlüydü. Birçok savaşı onun sayesinde kazanmışlardı. Ama onun gücü sadece bedenindeydi. Aklıyla tek başına bir şey yapamayacak kadar güçsüzdü. Bu yüzden Aslan Kralı devirmek için Kurnaz Tilkilerden akıl almıştı. Halk ondan korkuyordu.
Eğer Orman Ülkesini Asker Fil yönetirse halleri çok kötü olacağını da biliyorlardı. Ama ne yapabilirlerdi ki?
Bu kadar güçlü olan bir fili nasıl devirebilirlerdi? Düşündükçe akıllarına hiçbir şey gelmedi.
Zaman su gibi akıp gidiyordu. Asker Fil, Orman Ülkesini yönetmeye başladığı andan itibaren Orman Ülkesi kıtlık yaşıyordu. Orman halkı çok zor günler geçiriyordu.
Güçlü olan güçsüzü eziyor, ağaçlardan meyveler acımasızca kopartılıp ağaçlar kesiliyordu.
Yiyecek yemek bulmakta zorluk çeken fare ailesi de bunlardan biriydi. Evin en küçüğü ve aynı zamanda en akıllısı olan fare bu duruma bir son vermek istedi:
"Artık bu kadar zulme dayanamıyorum. Güçlü olan bu kadar ses çıkartabiliyor ve güçsüz olanı eziyorsa bunda da bizim payımız büyük. Anne, baba buna bir son verme zamanı gelmedi mi?"
Annesi ve babası ne diyeceğini bilemedi:
"Oğlum, haklısın ama biz ne yapabiliriz ki. Görmüyor musun ne kadar güçlü bir fille karşı karşıyayız. Elimizden ne gelebilir ki?"
Güçlü Fare hemen söze atıldı:
"Elimizden ne geliyorsa yapmak zorundayız. Ben buna bir çözüm bulacağım. Artık bu ormanda korka korka yaşamak istemiyorum. Uğrunda her şeyimi kaybetsem bile bu problemi çözeceğim," dedi.
O gece herkes mışıl mışıl uyurken uyanık olan tek biri vardı; Güçlü Fare.
Gece boyunca uyku ona hiç uğramadı ve o da Asker Fili yenmek için çözümler düşündü.
Güneş doğdu. Orman Ülkesi için bugün farklı bir gün olacaktı. Güçlü Fare ailesiyle vedalaşıp Asker Filin yaşadığı saraya gitti.
Dışarıdan bağırdı:
"Ey Asker Fil, çok güçlü olduğunu ve hepimizi yerle bir edeceğini söylüyordun. Hadi gel. Bak seninle dövüşmek isteyen biri var."
Saraydakiler Güçlü Farenin bu tavrına kahkahalarla gülmeye başladılar. Orman Ülkesindeki herkes sesin geldiği yere toplanmaya başladı.
Asker Fil, dışarı çıktı ve fareye bakarak seslendi:
"Bu küçücük boyunla beni yenebilecegini sanıyorsun. Sen gerçekten kafayı yemişsin. Şansın varken hadi git buradan. Yoksa senin için çok kötü olur."
Güçlü Fare cevap verdi; "Ne olursa olsun ben her şeye hazırım. Artık bu zulme son vermeye geldim. Sen geldiğinden beri korkuyla yaşar hale geldik. Aslan Kral varken her şey çok güzeldi. Şimdi seninle teke tek savaşalım. Ve kimin kazandığını görelim."
Güçlü Farenin cevabı herkesi çok şaşırttı.
Orman halkı Aslan Kralı gerçekten çok özlemişti. İçlerinden sessiz bir dua ederek farenin, Asker Fili yenmesini dilediler. Ama bu çok zor bir ihtimaldi. Bu küçücük fare kocaman fili nasıl devirebilecekti ki?
Asker Fil, farenin çıkışıyla sinirlendi:
"Siz benim gibi bir Kral buldunuz da bir de beğenmiyor musunuz ha? Hepiniz nankörsünüz. Sana gününü göstereceğim. Hadi gel seninle teke tek savaşalım. Bakalım kim kazanacak. Tabii şimdiden belli benim kazanacağım," diye kahkaha attı.
Ve bir hışımla ayağını kaldırıp fareyi ezmek için hamle yaptı. Güçlü fare çok hızlı bir şekilde kaçtı. Fil yılmadan fareye doğru hamlelerde bulunduysa da başaramadı. Güçlü Fare her fırsatta kaçmayı başardı. En sonunda filin gücü azalmaya başladı ve hortumu yere doğru düştü. Bunu fırsat bilen Güçlü Fare hemen hortumunun içine girdi ve fili havasız bıraktı. Fil hortumunu sağa sola vurmaya başladı ve ne yaptıysa da fareyi oradan çıkarmayı başaramadı. En sonunda nefessiz kalıp olduğu yere yığıldı.
Güçlü Fare o sırada yerinde çıktı ve şunları söyledi:
"Eğer biz mazlumlar sessiz kalırsak bu zalimler her zaman bizi en kötü şartlarda yönetmeye başlarlar. Bizim zalimleri yenecek bir güce hep ihtiyacımız var. Ben bugün Ormanlar Ülkesini bir zalimden kurtardım. Şimdi Aslan Kralı tekrar yönetmesi için hapishaneden çıkartın ve eski huzurlu günlerimize geri dönelim."
Aslan Kralın tekrar başa geldi, Güçlü Farenin yaptığı bu iyiliği unutmadı ve onu veziri yaptı. Orman Ülkesindeki herkes eski mutlu günlerine geri döndü.
Eh bizim halimizin de ormandaki fareden çok farkımız yok ama hortumu bir bulsak da hemen tıkasak 😊
YanıtlaSilDoğru stratejilerle küçük olan , gücü az olan da çok büyük işler başarabiliyor. ne güzel bir hikaye olmuş kaleminize sağlık
YanıtlaSilcesaret, korkuya rağmen hamle yapmaktır. filinkisi cesaret değildi, kendine güvendi. fareninkisi cesaretti, inandığı gerçeğe güvendi... Bizi ne harekete geçiriyor? neye inanıyoruz?
YanıtlaSilAzı küçümsememek gerektiğini anlatan ne güzel bir hikaye… Elinize, kaleminize sağlık.
YanıtlaSilAslan kral, ormanların kralı..🦁
YanıtlaSilOrmanı iyi koruması lazım..Yoksa mekanı böyle kurnazlara kaptırır, sonra da uğraşır durur..🤗
Azı kucumsemeden basite disipline olduğumuz her konuda fil kadar büyük de olsa sonunda başaran biz oluruz...
YanıtlaSilAllah dilerse, küçük ebrehe her zaman bir fili yıkmaya güç getirebilecektir. Yeter ki, zulüme sessiz kalmasın...
YanıtlaSilFarelerin filleri yenebileceği aklıma gelmezdi. Çok güzel bir hikaye. Yazarın kalemine sağlık
YanıtlaSil