SAVAŞÇILIK (2)
"Evet çocuklar hazır
mısınıızz?" diye bağırdı Necla öğretmen.
Bir sınıf dolusu ortaokul
öğrencisi “Eveett!” diyerek var gücüyle bağırıyordu. İçlerinden meraklı olanı;
"Öğretmenim nereye
gidiyoruz?”
"Şehrimizde bulunan Savaş
Müzesine yavrum, Kurtuluş Savaşında atalarımız ülkemizi nasıl savundular görmek
istemez misiniz?"
"İsterriiizz!"
"Hadi o zaman yola çıkalım…
Ay akşamdan ışıktır! Yaylalar yaylalar!" diyerek sevinçle müzeye doğru
ilerliyorlardı. Sanki bir sınıf öğrenci değil bir grup askerdiler. Savaşın
insan üzerindeki etkisi bu kadar keyfe dönüşebilirdi.
Caminin yanında bulunan
tarihi taş bir ev müzeye dönüştürülmüş, Kurtuluş Savaşı döneminde yaşananlar
delilleri ile birlikte anlatılmaya çalışılıyordu.
İçeri girer girmez
öncelikle o dönemde kullanılan çakı, kılıçlar ve az miktarda tüfekleri
gördüler. Hiçbiri şimdi kullanılan son model savaş aletlerine benzemiyordu. Hasan
şaşırmıştı; demek ki savaş zamanı insanlar en ilkel haliyle ne yapabilirlerse
onu yapmaya çalışıyorlardı.
Daha sonra evlere düşen
güllelerin olduğu bir bölüm bulunuyordu. Bunun ne olduğunu anlayamayan bir
öğrenci sordu:
"Öğretmenim! Bu yuvarlak
taşlar nedir?"
"Onların ismi “gülle” yavrum, düşman askerleri toplarla bu gülleleri o dönem yaşayan insanların üzerine fırlatmış. Şimdiki bombalar gibi… Biliyorum savaş sizin daha çok televizyonda gördüğünüz ve bize uzak olan kavramlar, ama hayatın bir gerçeği. Dünyanın her döneminde insanlar farklı farklı savaşlar yaşamışlar. Bunlardan kimi topla tüfekle yapılmış, kimiyse sadece minik virüslerle… Adına filmler yapılıp romanlar yazılmış bir kavram savaş…
Öğretmen sınıfını toplamış
bilgi vermeye devam ediyordu:
"Çocuklar görüyorsunuz ki o
dönemde elektrik, teknolojik aletler yoktu. Hoş, savaş zamanı zaten elektrik imkanı
pek olmaz, insanlar sadece hayatta kalmaya çalışırlar.
"Peki hayatta kalmak için
neler yapılması gerekiyor öğretmenim?"
"En basiti undur. Çünkü
buğdayı öğütüp un yapar ve suyla karıştırarak sıvı bir şekilde içebilirsiniz. Ve
hareketi hiç bırakmamak lazım. İnsanlar bir yandan durumlarına alışmaya
çalışırlar bir yandan da çözüm üretmeye çalışırlar."
"Öğretmenim savaş dönemi
insanlar bu kadar çaresiz mi kalmış? Peki örneğin çocuklar okuldayken bir
saldırı olduğunda nasıl ailelerini bulacaklar?
"Çocuklar, o dönemler şimdiyle kıyaslanamayacak kadar zordu. Ama tabi savaşın hiçbir türü kolay değildir. O nedenle anne babalar olabildiğince tedbir almaya çalışırlar. Örneğin minik parçalara bölünebilen altın, gümüş gibi değerli eşya taşıyorlardı. Çünkü bazen tek bir ekmek bir parça altına denk olabilir. Ayrıca çocukları bu duruma hazırlamak, iç ceplerine altın veya gümüş parçaları bulundurmak gerekir. Anne babalar evlatlarına olası bir baskın, bombalanma gibi acil durumlarda belli bir nokta tayin edip orada buluşalım diye anlatıp öğretmeleri gerekir."
Şarkı söyleyerek geldikleri savaş müzesinde herkesin içine bir kasvet çökmüştü. Çocuklardan en geveze olanları bile öyle etkilenmişti ki sus pus olmuşlardı. Hasan söz aldı ve;
"O zaman insanlar
şehirlerden köylere mi göç ederler öğretmenim?"
"Elbette yavrum, herkes
varsa köyleri yoksa da bulabildiği kadar korunaklı ve şehirden uzak yerlere
kaçarlar."
"Orada nasıl geçinirler ki
öğretmenim?"
"İnsan öyle bir canlıdır ki
yavrum, çabucak ortama uyum sağlayabilir. Şehirde masa başında çalışan birçok
erkek hızlı bir şekilde avlanma ve barınak kurmayı öğrenebilir. Ayrıca doğada
yenilebilir bitkilerle ilgili bilgi edinilebilir. Hatta imkan varsa karavan
elde etmek de savaş döneminde çok işe yarar."
"Yani basbayağı ilkel bir
hayat, doğayla iç içe öğretmenim. Peki ateşi nasıl yakacaklar?"
"Evet, o da büyük bir sorun, güneş ışınlarını bir noktada odaklayarak ateş yakmayı öğrenmek lazım. Ateş yakmak için karpit denilen bir şey var o güzel olur.
Hatice baygın bakışları
ile içerlemiş bir şekilde sordu:
"Ah öğretmenim, peki kadınlar
ne yapacaklar?"
"Kadınlara da arka planda
çok iş düşüyor. Hasta tedavileri yapabilirler, toprağı ekip biçebilirler,
dağlardan yiyecek ve ot toplayabilirler. Ayrıca buzdolabı olmadığı için sebze ve etlerin nasıl kurutulduğunu öğrenmeleri gerekir. Kadınlara da çok iş
düşüyor anlayacağınız. Yeter ki birlik olsun insan ve ümit kesmesin… Yani
çocuklar insanoğlu bu hayatta her şartta yaşayabilir. Siz bunları görün diye
ziyaret ediyoruz, üzülmeniz için değil… Hadi bakalım toparlanın! Daha gezecek
çok yerimiz var."
"Nereye gidiyoruz
öğretmenim?"
"Tabii ki bu eşyaların kullanıldığı, savaş zamanı insanların sığındığı yerlerden biri olan şehir kalesine çıkıyoruz ne dersiniz?"
Çocuklar hep bir ağızdan heyecanla:
"Olur öğretmenim!" diyerek
yavaş yavaş kaleye tırmanmaya başladılar. Kim bilir onları orada ne sürprizler
bekliyordu…
Çok gerçekçi, hayatın içinden bir yazı. İnsan gerçekten her şarta uyum sağlayabilir, emeğinize sağlık.
YanıtlaSilÇocuklarla birlikte bizde aldık tüyoları 🙂 emeğinize çok bilgilendirici bir yazı olmuş👍
YanıtlaSilHer bir cümlesinden bilgi akan güzel keyifli bir yazı .. çocuklarla birlikte öğrenmek ne güzel .. Teşekkür ederiz :)
YanıtlaSilNe kadar güzel bilgiler. Bazıları için çok uzak görünebilir ama belki de çok yakında bütün dünyanın karşılaşacağı bir şey: savaş. Şehirlerdeki insanlar olarak rahatlığa o kadar alıştık ki musluktan su akıyor düğmeye basıyorsun ışıklar geliyor dolabı açıyorsun her zaman taze yiyecek var. Zor zamanlarda bunların hepsi için ayrı ayrı emek vermek gerekecek. İşte o zaman bu stratejiler bize çok lazım olacak.
YanıtlaSilElinize sağlık konuyu çok iyi özetleyen bir yazı olmuş. Çocuklar gibi biz de stratejileri aldık 😊
YanıtlaSilUmarım öyle günler hiç gelmez. Verdiğiniz kıymetli bilgilere, çocukları dahil etmeniz çok faydalı olmuş..
YanıtlaSilTeşekkürler, emeğinize sağlık.
Ne kadar aydınlatıcı bilgiler. Un ve suyun karıştırılıp içilebileceğini hiç düşünmemiştim. Ateş yakabilmek ne kadar önemliymiş. Emeğinize sağlık.
YanıtlaSilBu günler pek de uzak görünmüyor. Hayat kurtarıcı, faydalı stratejiler için teşekkürler
YanıtlaSil"Aman çocuğumuz etkilenmesin" Bu çocuklar illa bir şeyden etkilenecek. Mesele doğru yerden etkilenmek, güçlenmek için ateşleyiciye ihtiyac var öyle değil mi?
YanıtlaSilBiz de bilgilenmiş olduk 🙂
YanıtlaSilİnsan zorda kalınca üretip keşfediyor gerçekten. Şimdilerde çok da üretemiyoruz sanki
çocukların soruları sayesinde bizde birçok şey öğrenmiş olduk. teşekkür ederim emeğinize sağlık
YanıtlaSilHer zaman için gerekli çok güzel bilgiler, kaleminize sağlık. 💐
YanıtlaSilSavaşın ne kadar kötü bir şey olduğunu anlamak için savaşmak zorunda değiliz..
YanıtlaSil