İçi Dışı Bir!

 


İÇİ DIŞI BİR!

Metronun durağa yanaştığını görünce merdivenlerden koşarak inmeye başladı. Son anda en yakın vagona atabilmişti kendini. Kalabalık onu, cüce vatoz balığı gibi yapıştırmıştı cama.

"Ne diye koşuyorsam, sanki on dakika sonra gelene binsem ne kaybedeceğim; kalabalık aynı kalabalık. En azından nefes nefese kalmazdım." diye düşündü. Resmen burnundan verdiği soluk cama buğu yapıyordu.

Bu saatlerde böyle olurdu metro; kalabalıkta tutunmasına bile gerek kalmaz, sağından solundan, önünden arkasından insanlarca desteklenirdi. Bir durak sonra bir adım geriye atıp kapıdan anca uzaklaşabildi. Hala hızlı hızlı soluyordu, nefesi tam düzelmemişti.

"Hamlamışım, alt tarafı üç beş merdivenden koştum nefes nefese kaldım." diye düşünürken birden ufak bir boşluktan camdaki yansımasını gördü. Yüzünde, ortamın havasızlığından ve nahoş kokusundan dolayı oluşan tiksinme ifadesi vardı. Dışarıdan bakınca bunun mimiklerine yansıyabileceğini düşünmemişti. Daha doğrusu şuan tiksindiğinin bile farkında değildi. 

"Tiksinirim tabi, bir deodorant kullanmak bu kadar mı zor,” diye düşündü mimiklerini haklı çıkarmak için. Sonra aklına bir soru takıldı…

"İnsan dışarıya yansıttığı her davranışını kontrol edebilir mi acaba?"

Bunu düşünürken hafiften boşalan vagonda etrafına bakmaya başladı. Köşede oturan yirmilerinde kız elinde telefon, yüzünde samimi bir gülümseme ve hoş bir kızarıklık vardı; "Kiminle mesajlaştığını tahmin etmek pek zor değil," diye düşündü.

Hafifçe sola dönerek çaprazında ayakta duran şık giyimli adama baktı. Onda da kendisininkine benzer bir tiksinme ifadesi vardı. Kılığı kıyafeti jilet gibi, takımı ortamla tezatlık oluşturuyordu. 

"Acaba bu adam da yansımasını görse benim gibi şaşırır mı yüzündeki ifadeye. Yoksa dışa yansıyan görüntüsünün farkında mı? Bence değildir ya," diye düşünceler geçiyordu  içinden.

Hemen adamın önündeki koltukta oturan iki kadına kaydı gözleri. Fısır fısır bir şeyler konuşuyorlardı. Az daha izleyince karşı koltuktaki mavi saçlı kızla alay ettikleri anlaşılıyordu bakışlarından ve yüzlerindeki alaycı ifadeden.


"İnsanlar hiç dışarıdan nasıl görünüyorum diye düşünmüşler miydi acaba? Hiç kendilerine başka birinin gözüyle bakabilmişler miydi? Peki ben nasıl görünüyordum acaba? İnsan sürekli bunu düşünerek yaşayamaz ki."

Bir arkadaşım vardı; poz verirken hep aynı pozu verirdi, çok da güzel çıkardı, imrenirdim.  Bir gün sordum; nasıl hep aynı fotojenik pozu verebiliyorsun diye? Meğer aynanın karşısına geçip günlerce çalışmış en güzel nasıl poz verebilirim diye.

Her hareketimiz için böyle mi yapmak lazım? Kızgınlığımı, gülüşümü, alayımı, dedikodumu, iğrenmemi en estetik şekilde nasıl yansıtırım diye çalışmak mı lazım? Ama insan her davranışını kontrol edemez ki. Buna etki eden gerçekten bir şey olmalı.

Bazı insanlar kızmaları gerektiğinde bile sakin kalabiliyorken, bazıları nasıl tüm köprüleri yıkıyor. Bazıları çok nahoş bir durumla bile karşılaşsa olgunlukla karşılayabiliyorken, bazıları da ufacık bir şeyi bile kınıyor. Nasıl oluyor da aynı duruma bazıları çok güzel tepki verirken, bazıları eline yüzüne bulaştırıyor. Bunun bir sebebi olmalı.

Bunları düşünürken yan tarafta boşalan koltuğa oturdu.

Oturmuş olmanın verdiği rahatlıkla, geçen bir sohbet ortamında bir arkadaşının söylediği cümleleri hatırladı. "Benim kalbim temiz diyenleri hiç anlamıyorum. Dışardan bakınca bir sürü yamukluğu var. Ama nasıl oluyorsa kalbi temiz. Bir kere insan içindeki en kötü düşünceleri, hisleri en derinlere gizler. Başka insanların şahit oldukları içindeki günah dağının sadece görünen kısmıdır. Çok daha fazlası kalbinde saklıdır. Yani çok net bir şekilde diyebiliriz ki insanın kalbi davranışlarından daha kirlidir. Bir insanın davranışlarındaki kire bak; kalbi ne kadar temiz oradan anla."


Şimdi anladım onun ne demek istediğini. İnsan içinde ne varsa dışarıya da onun seyrelmiş halini yansıtıyor. Ne kadar kontrol etmeye çalışsa da elinde değil, kalbi davranışlarına yansıyor. O zaman davranışları da kalbini ele veriyor.

Peki bu döngüyü nasıl kırar insan? Acaba davranışlarında sakınma yoluna gitse kalbi de temizlenir mi? Kalbi temizlenirse davranışları da güzelleşir mi?

Evet evet, davranışlarını güzelleştirmeye niyet etse, kötü davranışlarından da sakınma yoluna gitse, davranışları güzelleşir. Kalbi temizlenir. Kalbi temizlendikçe davranışları daha da güzelleşir. Demek ki; içi dışı bir insan yok. İçi davranışlarına elinde olmadan yansıyan insan var. Bu yansımayı düzeltmek de insanın elinde.

Uzun zamandır bu kadar irdelememişti hayatı. Sıradaki istasyonda inmek için kapıya yöneldi. Yorgun ama huzurluydu.

Yorumlar

  1. Atalar boşa söylememiş; ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz...

    YanıtlaSil
  2. Evet..👍
    insan davranışlarını güzelleştirmeye niyet edip, kötü davranışlardan sakınsa davranışları güzelleşir..kalbi temizlenmeye, iyi olmaya başlar..iki günü eşit olmaz..🙂
    Teşekkürler

    YanıtlaSil
  3. Artıları eksileriyle düşünerek davranmak, düşünce bedeli gerçekten çok kıymetli.
    Çok güzel bir konuya değinmişsiniz,
    teşekkürler.

    YanıtlaSil
  4. Kalbinin güzelliği davranışlarına yansımış...

    YanıtlaSil
  5. Gülbahar Yurdusever23 Eylül 2022 22:46

    İçi dışından kirli olmak... İnsanın en büyük yanılgısını yüzüne vuruyor 😔

    YanıtlaSil
  6. Kalbi ile iyi davranışları birbirine uyumlu olanlardan oluruz inşaallah. Elinize emeğinize sağlık.

    YanıtlaSil
  7. Acaba davranışlarında sakınma yoluna gitse kalbi de temizlenir mi? Kalbi temizlenirse davranışları da güzelleşir mi?
    Denemek lazım 😊 emeğinize sağlık🌸

    YanıtlaSil
  8. Çocukken bir büyüğüm derdi ki kızım küpte ne varsa o sızar dışarı. Okuyunca aklıma o geldi. İnşAllah baskıda açığa çıktığında utanmadigimiz kalp için uğraşmak niyetiyle 🌸

    YanıtlaSil
  9. Çok güzel bir yazı olmuş
    Elinize sağlık

    YanıtlaSil
  10. İnsan bazı şeyleri fark etmek için özel, geniş bir anın olmasını bekliyor ama gerçekler insanın gözünün önünde görebilene, basitin farkına vardırdı

    YanıtlaSil
  11. "İnsan dışarıya yansıttığı her davranışını kontrol edebilir mi acaba?"
    Ne kadar samimi olur?
    Elbet kalplerdeki açığa çıkar…
    Çok güzel anlamlı olmuş👏💫

    YanıtlaSil
  12. Biraz önce Dünyayı sen mi kurtarıcaksından yazınızı okudum ve akabinde buraya geldim :)
    Hakikatten bu yazınızda çok anlamlı davranış çok önemli çok çok…👏

    YanıtlaSil
  13. Benim kalbimi temizlemekle olmuyormuş demek ki
    Davranışlarının da düzgün olması tutarlı olması temiz olması gerekiyor. Bir küpün sirke varsa dışına sirke sızar bal varsa bal sızar kalbinde ne varsa davranışlarına o sızar.
    Kalbindeki niyet davranışlarla uyumlu ve tutarlı olmalı... değil ise: sorarlar adama : ya davranışını da düzelt ya niyetini de boz diye... işte böylece bir seçim yapar İnsan. Yarınını seçer, bir sonraki sahneyi seçer ahiretini seçer.

    YanıtlaSil
  14. Sanırım istesekte istemesekte duygumuz düşüncemiz davranışımıza yansıyor...

    YanıtlaSil
  15. Gerçekten farkında bile olmadığımız o kadar çok olumsuz yanımız var ki... muhtemelen başkalarında görüp eleştiriyoruz. Ama kendi yaptığımızın farkında bile değiliz:(

    YanıtlaSil
  16. Bu yazı o kadar hoşuma gitti ki hiç böyle düşünmemiştim 💜

    YanıtlaSil
  17. Çok güzel bir yazıydı 🌿 teşekkürler

    YanıtlaSil
  18. Her yaptığımız davranışın bir karşılığı olduğunu bilmek ,buna görede yaşamaya çalışmak gerektiğini ne güzel anlatmışsınız
    Teşekkürler ☺️

    YanıtlaSil
  19. İçimizde olan dışa yansır, buna engel olamayız ama içimizde ne olacagini secebiliriz, değiştirebiliriz, guzellestirebiliriz. . dolayısıyla disimiza ne tasiracagimizi secebiliriz 😊 Çok güzel ifade etmişsiniz, elinize sağlık

    YanıtlaSil
  20. insanın kendisini sorgulaması gerektiğini hatırlatan bir yazı. Elinize sağlık

    YanıtlaSil
  21. Çok ilginç olan da şu değil mi.?
    Olumsuz davranışlar sergileyenler kalbinin temizliğinden o kadar bahsedip inandırmaya çalışırken, güzel davranış sergileyenlerin neredeyse hiç bir şey dememesi.. :))

    Busu bile kalbinin güzelliğinden 🌸

    YanıtlaSil
  22. Ne kadar önemli içinin ve davranışının aynı olması

    YanıtlaSil

Yorum Gönder