Aldatıldık...

 Aldatıldık...

“Ne masallar, ninniler söylediler dünya üstüne.

Aldatıldık, aldatıldık dünya böyle değil...”

Dünya hayatı bir oyun ve eğlenceden mi ibaret?...

Bize ne gösterildi, biz ne zannettik, işin gerçeği neydi?

Bize süslü hayatlar gösterdiler; diziler, filmler...

Bütün kızlar güzel, uzun saçlı, uyurken bile tıpkı bir prenses....

Erkekler yakışıklı, uzun boylu, zengin...

Üstelik merhametli, sevgi dolu, sürprizli...

Sosyal medyada bize herkesi eğlenirken, gezerken gösterdiler...

Gerçek yaşam bu işte dedik, gezip eğlenemeyince eksik kaldık...

Gezen çiftler, iki çocukla her gün gittikleri yeri anlatanlar...

Bu ailenin kadınının evi ile ilgilenmesi, yemek yapması, düzenini sürdürmesi...

Bu erkeğin nasıl para kazanacağını sormadık hiç...

Aldatıldık...

Bugün nereye gidelim deyip her gün gittiği yeri anlatanlara bakıp,

Her gün bir yere gitmemiz gerek sandık, gidemeyince üzüldük.....

Aldatıldık...

Dünyayı yaşanacak bir eğlence yeri sandık...

Aldatıldık..

İş hayatında çok işi aynı anda yapmak marifet sayıldı.

Bir işi ele alıp onu tam olarak becerince diğerine geçmek marifetsizlik sayıldı..

Oysa birçok işi aynı anda yapmaya çalışmak, isteklerinin arasından seçim yapamamaktı...

Çok şeyi isteyen hiçbir şeye de sahip olamayacağını belirlemişti....

Çok şeyi istettiler....

Aldatıldık...

“Sen kendini kurtar, alemin enayisi sen misin?” dediler.

Birilerinin ihtiyacını görmeye çalışmak,

Komşusu açken tok yatamamak,

Unutuldu...

Ve

Aldatıldık...

Çocuk sahibi olunca, evlenince, o güzel kadın ve yakışıklı erkeğin kırmızı panjurlu evine sahip olacakmışız sandık...

Önümüze gelen ilk seçeneğe hemen “Eveeet!” dedik...

O gün yaşadığım son mutlu gün oldu....

Ve..

Aldatıldık...

Bihter ile Behlül’ün aşkına saygı duyduk..

Ama Adnan da yaşını başını almış,

Ne işin var senin gencecik kızla diye aldatmayı meşrulaştırdık...

Biz aldatıldık....

“Her şey çok güzel olacak,” dediler, en küçük bir aksaklık bizi mutsuz etmeye yetti...

Ve

Aldatıldık...

İstemek marifet gibi gösterildi,

İnsanın isteme problemi yokken..

Olmuyorsa istediğin gerçekten, kalben istememişsin..

Hatta evrenden iste o sana verir dediler...

Evreni dost sandık....

Aldatıldık...

Aldatıldık da birileri bizi aldattı ve birileri suçlu o zaman

Ben ne yapabilirim ki desek...

Yine aldatılmış oluruz...

Biz de hiç düşünmedik, kıyaslamadık, akıl etmedik..

Ve

Aldatılmaya çok müsait hale geldik...

Oysa dünya bir oyun ve oyalanma yeriydi....

Oysa dünya gelip geçeceğimiz bir yerdi....

Takılıp kalacağımız bir yer değil...

Dünya bir sonuç değil, sebep ortaya koyacağımız yerdi...

O zaman...

İşin aslı şu ki...

Çocuğun olsa da olur, olmasa da olur...

Evlensen de olur, evlenmesen de olur...

Paran olsa da olur olmasa da olur...

Kadın güzel, adam yakışıklı olmasa da olur...

Her şey güzel olmasa da olur...

Çocuklar yabancı bir dil bilmese de olur... 

Üniversiteye gitmese de olur... 

Bir spor yapmasa da olur... 

Bir müzik aleti çalmasa da olur...

Ama...

Çaban yoksa olmaz...

Mücadelen yoksa olmaz....

Niyetin sağlam değilse olmaz...

Ahlakın yoksa olmaz...

Ümidini kırmışsan hiç olmaz...

Çaban varsa,

Mücadelen varsa,

Neyi neden yaptığından eminsen,

Ümidin varsa...

Şu anda, öncesi de sonrası da yaşanılası, keyif alınası, mutlu olunası bir zaman....

Her şey çok güzel olmasa da, sen güzel olmaya ne dersin...